Eski Bayram Gelenekleri

Yoğun tempolu çalışmaktan, günlük hayatın kaosundan ve koşturmasından yorgun düşen bizler, bayramların yaz aylarına denk gelmesiyle son bir kaç yıldır bayramları tatil fırsatı olarak değerlendiriyoruz. Eskidense bayramlar insanları birleştiren, bol bol ziyaret ettiğimiz ve yardımlaşmayı ön plana çıkaran günlerden oluşurdu. Aile büyüklerimiz ve sevdiklerimiz ile bir araya geldiğimiz, el öptüğümüz, harçlık alıp verdiğimiz ve bol bol tatlı, şeker, çikolata yediğimiz bayramlar neredeyse geride kaldı. Artık telefonlardan kuru aramalar ve daha da kötüsü mesajlar ile bayramları geçiştirir olduk. Ramazan bayramının başlamasına günler kala sizlere eski bayramlardan bahsetmek ve o güzel günleri gözlerinizde yeniden canlandırmak istedik. 

Şeker bayramı Ramazan ayının sonunda kutlandığı ve orucun bitmesi ile duyulan sevinç ifadesini göstermek için kutlanan bir bayramdır. Ramazan aynı boyunca iftarı bekleyen bizler Ramazan bayramı tatilinin gelmesini de dört gözle bekleriz. Aslında bayramın adı Osmanlıca ‘Iyd-ı Fıtır’ dan’’ gelmektedir. Fıtır fitre olarak bildiğimiz kelimenin karşılığıdır ve ‘şükür’ anlamı taşımaktadır. Şükür kelimesi zamanla şekere dönüşmüş ve bayramda bu isimle anılmaya başlanılmıştır. 


Fotoğraf Kaynak: gunes.com

Şevval ayının birinci gününden başlanarak üç gün boyunca kutlanan bayram, arife günü top atışlarıyla başlar ve son günün ikindi saatinde atılan top ile sona ererdi. Ramazan ayında olduğu gibi bayramı da gece davulcular müjdelerdi. Bayramın ilan edilmesiyle birlikte tüm camilere kaftanlar giydirilir ve minareler fener gibi aydınlatılırdı. Osmanlı saraylarında bayram merasimleri oldukça önemliydi. Padişah sabah namazını sarayda Hırka-ı Saadet dairesinde kılar, sonrasında ise imam ve hatiplere hediyeler verilirdi. Hediye merasiminin ardından mehter marşı çalınır, saraylılar ve devletin ileri gelenleri bayramlaşır, ardından bayram namazına gitmek üzere hazırlanırlardı. Ayasofya, Sultanahmet ya da Süleymaniye’ye büyük bir alayla gidilir ve bayram namazı kılınırdı. Bayram namazından sonra topluca yemekler yenir, bazen padişahlar halkın da dahil olabildiği şenlikler düzenlerdi. Burada orta oyuncuları, meddahlar ve esnaf hünerlerini gösterirdi, yağlı güreşler izlenirdi. Osmanlı’nın iyi dönemlerinde bayramlarda memur ve subaylar ikramiye alır, fakirlere bağışlar dağıtılır ve bazı mahkumlar salınıverirdi. Arife günü hamamlar sabaha kadar açık ve ağzına kadar dolu olur şekerciler ise geç saatlere kadar çalışırdı. Ramazan ayı arifesinde kapatılan meyhaneler, bayramın birini günü hemen açılırdı. Meyhane sahipleri müdavimlerinin evlerine bayram sabahı midye ve uskumru dolması gönderirdi. 


Fotoğraf Kaynak: trthaber.com

Evlerde Ramazan ayının yarısında bayram hazırlıkları yapılmaya ve evler temizlenmeye başlanırdı. Yeni giysi alabilecek durumu olanlar alışverişe çıkar durumu olmayanlarsa aldıkları kumaşlar ile elbiseler dikerlerdi. Bayramda gelecek misafirere tutulacak şeker, çikolata ve kolonya alışverişi de bu günlerde yapılırdı. Kapıyı çalan çocuklara çeşitli hediyeler verilir ve davulculara da bahşişler dağıtılırdı. Ve bayram isminin anlamına yakışır şekilde bayram havasında geçer herkes 3 gün boyunca neşe saçardı. Umarız eski bayram adetlerini yeniden yaşatabileceğimiz bayramlar yaşarız. Herkese sağlık, huzur ve sevdikleri ile geçecek bir bayram diliyoruz. 


Fotoğraf Kaynak: emineninhobidefteri.blogspot.com


Eğer sizlerde bayram öncesi geleneğini gerçekleştirmek ister ve hamama gideyim derseniz Fırsat Bu Fırsat üzerinden, Cağaloğlu Hamamı'nın en uygun fiyatlı fırsatını değerlendirebilir, bayram çikolata ve şekeri almak içinde Bayram'da Şeker, Lokum ve Çikolata Alışverişi listemizi okuyabilirsiniz.