Hatay Gezi Rehberi

Türkiye’de seyahat etmek için şehir arayışına giriyorsanız, rotanızı Hatay’a çevirmenizi öneririz. Pek çok medeniyete kucak açmış köklü tarihiyle Hatay, zengin mutfağından doğal güzelliklerine, tarihi yapılarına kadar pek çok kültürü aynı anda görebileceğiniz ve çeşit çeşit lezzetler tadabileceğiniz bir ortam sunuyor. Bu yazımızda da rotasını Hatay’a çevirmeyi düşünenlere yol göstermeyi, düşünmeyenlere ise neler kaçırdıklarını gösterip onları teşvik etmeyi istedik.

Keyifli okumalar..
 
Uzun Çarşı 
 
Kenti kadar eski bir geçmişe sahip olan Uzun Çarşı’da el işçiliğinden enfes yöresel yemeklere, giyimden teneke işçiliğine kadar pek çok mesleğin icrasını bulabilirsiniz. Uzun Çarşı’nın bağlandığı her ara sokak ve caddeler, Osmanlı dönemi lonca örgütlenmesindeki iş bölümü gibi farklı farklı meslek gruplarına ayrılıyor. Yani isterseniz kunduracılar çarşısından çıkıp dokumacılar çarşısına geçebilirsiniz. Belirli bir parça arayanlarımız için oldukça ideal olsa gerek.


 
Hatay Arkeoloji Müzesi
 
Antik döneme ait eserlerin sergilendiği bir sanat müzesi olan Hatay Arkeoloji Müzesi’nde Hitit’ten Bizans’a, Helenistik’ten Roma Dönemine kadar pek çok uygarlığa ait eserler ve mozaikler yer alıyor. 



Harbiye Defne Koruluğu
 
Ören yeri, doğal güzellikleri ve şelaleleri ile öne çıkan Haribye Defne Koruluğu’nun altında hikayesi yatmakta. Efsaneye göre  Zeus’un oğlu Işık Tanrısı Apollon, güzeller güzeli Daphne(Defne)’ye aşık olur ve ırmak kenarında kızı kovalar. Kaçamayacağı belli olan Daphne, “Ey toprak, beni ört ve sakla” diye yakarınca defne ağacına dönüşür. Bunu gören Apollon da ağacın yapraklarından kendine bir taç yapar ve bu tacı başından hiç çıkarmaz. Ayrıca defne ağaçları arasından akan Harbiye Şelaleleri efsanenin devamına göre Daphne(Defne)’nin gözyaşlarından oluşur.  Büyüleyici güzelliğe sahip bu yer, gelenlere piknik, huzur ve Hatay gastronomi turu vaat ediyor.


 
Titus Kaya Tüneli ve Mezarlıkları
 
Dağın bitiminde, derelerin ağzındaki tarihi iç limanın taşkınlardan korunması amacıyla İmparator Vespasianus tarafından bir tünel açtırılmış ve 1380 metrelik tünelin 130 metresi kapalı olup geri kalanı açık kanal şeklinde. Günümüze kadar korunarak gelmiş olan Titus Kaya Tüneli’nin yaklaşık 100 metre uzaklığında da kaya mezarları bulunuyor. 


 
Saint Pierre Kilisesi
 
Dünya’nın ilk Katolik kilisesi özelliğine sahip Saint Pierre Kilisesi, Stauris Dağı’nın batısında kayalara oyulmuş 13 metre derinliğinde mağara şeklindedir. Hristiyanların gizli toplantıları için kullandıkları bu yerde günümüzde taban mozaiğinin parçaları, 1932 yılında yerleştirilen Saint Pierre heykeli ve duvar boyamalarının izleri kalmış. Dağa açılan tünelinin ise bir zamanlar burada toplanan Hristiyanların baskınlar sırasında kullandıkları düşünülüyor.


 
Bakras Kalesi
 
Ammuri Kralı Dakianus’un çok sevdiği eşinin bu bölgede ata binerken düşmesi üzerine inşa edildiği söylenen ve çoğunluğu kesme taştan oluşan tarihi Bakras Kalesi, pek çok uygarlığın elinden geçmiş ve ciddi bir kısmı günümüze ne yazık ki ulaşamamış. 


 
Sokullu Mehmet Paşa Kervansarayı
 
Mimar Sinan’ın etkileyici eserlerinden birisi olan Sokullu Mehmet Paşa Kervansarayı, günümüzde kapalı olup sadece yaz aylarında konserler ve sinema günleri gibi çeşitli sanat etkinliklerine ev sahipliği yapıyor. Kervansarayın girişinde bulunan dua kubbesindeki Osmanlıca kitabe, Sokullu’nun ağzından “Bu kervansarayı yolcular için Allah rızası için yaptırdım” sözleriyle sonlanır. Tarih aşıklarının mutlaka gelip görmesi gereken bu şahane yapıda o zamandaki güvenliği sağlamak için II. Sultan Selim döneminde inşa edilmiş Sokullu Külliyesi de yer alıyor.