İlk kahve eğitimini 2003 yılı Dünya Kahve Şampiyonu Paul Basset'ten almış olan Şerif Başaran, güleryüzlü ekibi ile birlikte bizim için müthiş detaylı bir sunum ve ikramlar hazırlamıştı. Şimdiye kadarki en kalabalık Kahve Kulübü buluşmamızı bu keyifli ev sahipliğinde geçirmekten son derece mutluluk duyduk.
Şerif Başaran, bu etkinliğe başlarken iyi ve doğru demlenmiş espresso nasıl olmalı sorusunun cevabını vererek anlatımına başladı. İyi bir espressonun, 1 gram kahveye 15 veya 17 gram, 93 derece sıcaklıkta su eklenmesi ve 4 dakika boyunca demlenmesiyle elde edileceğinden bahsetti.
Eklediğiniz su 96 derecenin üzerine çıktığında kahve yanacak; 90 derecenin altına indiğinde ise kahveniz ekşi olacaktır.
Ayrıca ek bilgi olarak; çok taze kahve (genellikle ilk 5 gün) karbondioksit salgıladığından dolayı, ne kadar doğru demlenirse demlensin, aynı soğuk demlendiğinde olduğu gibi, ekşi olacaktır.
Tadım etkinliğimizde Şerif bey önce tadımı nasıl yapmamız gerektiğini detaylıca bizlere anlattı. Ardından uygulama ile neler yapılacağını gösterirken tüm bloggerlar dikkatle kendisini seyrettiler, tabii biz de :)
Peki bir kahve nasıl değerlendirilir?
Demleme yapıldıktan sonra, kahvenin üzerinde bir kabuk oluşur. Bir kaşık yardımı ile bu kabuğu geriye doğru iterken kahve koklanarak önce kokusuna bakılır. Buna "kabuk kırma" denir.
Daha sonra kahveden bir miktar hüpleterek ağıza alınır, 3-5 saniye kadar ağızda bıraktığı tada ve reaksiyonlara bakılır, sonra tükürülür. Burada hüpletme yapılması, kahveyi tadarken aynı zamanda ağzınıza hava da girmesini sağladığından ve kahve kokusunu buruna ulaştırdığından önemli bir aşamadır. Tekrar alınan bu kokuda kahvenin floral, çikolata, meyvemsi vb. gibi hangi kokuları anımsattığına bakılır.
Sonuç olarak bir kahvenin
- Aromasına (Fragrans)
- Asiditesine (Kahvenin canlılığı)
- Tadına (Kahvenin karakteri)
- Gövdesine (Ağızdaki doygunluğu)
- Ağızda kalan tadına (Damakta kalan izler) ve
- Dengesine (Tüm saydıklarımızla oluşan dengeye)
Burnunuzdan ve damağınızdan aldığınız tepkilere göre denenen her kahve 1-10 aralığında numaralandırılarak ölçümlenir ve nasıl bir kahve olduğuna karar verilir.
Bir insanın 2000 ile 4000 arası farklı kahve kokusunu ayırt edebileceğini söyleyen Şerif Başaran, bunun iyi bir çalışma ile 6-7 bin arası bir düzeye çıkabileceğini söylüyor.
Kendi kahve çekirdeklerinin üretimini de gerçekleştiren Şerif Başaran ve Coffeetopia markası, İstanbul'da bildiğiniz bir çok kahveciye de hem kendi üretimleri olan çekirdeklerden, hem de yurt dışından özel olarak getirttiklerinden veriyor ve onları da dışardan destekliyor.
Etkinlik boyunca tatlı Coffeetopia çalışanlarının bizlere ikramları ise bir başka bahsedilmesi gereken konu olarak övgüyü hak ediyor. Tatlılar ve tuzlular hepsi ayrı ayrı hem çok lezzetli, hem de çok doyuruculardı. Coffeetopia'ya yolunuz düştüğünde kahvenizin yanına mutlaka atıştırmalık bir şeyler istemenizi de tavsiye ederiz.
Patenti alınmış özgün ve şık dekorasyonuyla gerçekten keyif veren bir ortama sahip Coffeetopia'da, Şerif Başaran'ın kişisel tercihi olarak sadece 80'ler müzikleri çalıyor :) Rahatsız etmeyen ses seviyesine sahip mekan 3 katlı ve eğer çalışmak için oraya gidiyorsanız her türlü çalışma amacı için ise oldukça uygun.
Katılan tüm davetlilerimize, blogger dostlarımıza, bizi en iyi şekilde ağırlayan ve bilgilendiren başta Şerif Başaran olmak üzere Tuba Uçar ve güler yüzlü barista ekibine çok teşekkür ederiz.
