Kangurular K.

Üsküdar, İstanbul

YORUMLAR

 (60) Tümünü görüntüle
    Kangurular K.
    60 Yorum 51 Takipçi
    Brunelle restaurant, Kadıköy/Moda’da, St. Joseph okuluna ait mezunlar tarafından kullanılan sosyal tesisin içerisinde faaliyet gösteren, şık dekorasyonlu, okula ait spor tesislerin ve havuzun hemen yanında, yeşiller içinde keyifli bir alan.
    Brunelle ismi, Latince kökenli lavanta familyasından bir bitkini ismi. İsmiyle ödeşircesine, bahar gelince yeşiller içesindeki bahçesinde, yemek yeme imkanınız oluyor
    Mekanın sahiplerinde Erkay bey, hem akademisyen hem de bu işleri keyifle yapmaya çalışan birisi. Geçtiğimiz kış boyunca, her Perşembe ve Cumartesi akşamı, yemeğinizi yerken canlı müzik ziyafeti sunarak, yemeği daha da keyifli bir hale getirmeye çalışıyor. Bugünlerde gidecekler dikkat. Rezervasyonsuz giderseniz yer bulmanız zor.
    Menüye koyduğu her yemeği, yılların birikimi ile özenle seçmiş. Farklı ve lezzetli yemekler yapmak hevesiyle, endüstriyel mutfak sunan bir çok mekana fark yaratacak şekilde bir menü oluşturmuş.
    Menüden GRAVYER PEYNİRİ GRATİNE FRANSIZ SOĞAN ÇORBASI, EV YAPIMI PEYNİRLİ AGNOLOTTİ (ISPANAK VE ÇAM FISTIKLI KREMA SOSU ile) ve BAKLAVA HAMURUNA SARILI LEVREK yedim.
    Her bir yemek ayrı bir lezzet ve farklı tatlardı. İncelerinden en çok Agnolotti’yi beğendim. Çam fıstıklı krema sosu lezzetini daha yukarı çekmişti.
    Bu kadar yemeğin üstüne, yer kalırsa (ki bende kaldı) tatlı yemeden mekandan çıkmayın. Üstü susamlı Kestaneli Sufle ise, en başta tercih edilmesi gereken tatlıların başında. Oldukça başarılı ve yemesi keyifli bir tatlı. Yanında verilen dondurmasıyla güzel bir ikili oluşturmuş. Fiyat performans olarak başarılı bir mekan. Özel yemek ve davetler için çok ideal.
    St. Joseph mezunlarına ekstra indirimleri var. Mekanı öneririz. #KanGurular
    9 yıl önce
    Kangurular K.
    60 Yorum 51 Takipçi
    Sapphire
    AVM çarşının içinde yer alan mekan önceden metro katındayken şimdi ise bir üst kat olan yemek katında (2. kat) yer almakta. Karadeniz lokantası olup, yöresel Karadeniz yemeklerini bizlere sunan mekanın menüsü oldukça zengin.
    Dekorasyonda göze hoş gelen çeşitli turşu dolu kavanozların görüntüsü ilk dikkat çeken unsurlardan. Işıklandırması yerinde ve gözü almıyor. Ahşap masa ve sandalyeler genel olarak dörderli gruplara göre düzenlenmiş.
    Gelelim yemeklerine: Mısır ekmeği ile birlikte sunulan; pirinç, havuç, maydanoz, kuru soğan, barbunya fasulye, mısır yarması ve mısır unu ile yapılan kara lahana
    çorbası başarılı olmuş. Mısır ekmeğini küçük parçalara ayırıp içine katıp
    yemeniz işin raconu. Başlangıçlardan ise galdirik gaygana, fasulye turşusu
    kavurması, kuymak-mıhlamayı denedik. Fındık ağacı dibinde yetişen galdirik otu;
    yumurta, soğan, maydanoz ve baharatlarla karıştırılıp sunulmakta olup oldukça
    lezzetliydi. Görüntüsü ve yemesi bir nevi omleti andırıyordu. Fasulye turşusu
    kavurması, Karadeniz mutfağının demirbaşlarından olup; fasulyeyi turşu yapıp
    sonra da kavurmak ekstrem bir durum. Ve ortaya çıkan lezzet de yine aynı tabi. Sıcaklığını kaybetmemesi için altında yanmakta olan mum düzeneğiyle gelen; Karadeniz çeçil peyniri, fırınlanmış mısır unu ve Trabzon tereyağı ile hazırlanan kuymak ise lezzet olarak ortalama düzeydeydi. Daha önce kolot peyniri ve tel peynir ile denemiş olduğumdan öncekilere göre farklı bir lezzet oldu. Ana yemeklerden fırında Akçaabat köfte, ilk kez denediğim ve ızgarasına göre çok daha başarılı bulduğum bir seçenek oldu. Trabzon tereyağı, domates ve sivri biber ile güveçte pişen yemek damağımda hoş bir tat bıraktı. Balıklardan hamsi çıtıratma, pul biber, sarımsak ve olmazsa olmazlarından Trabzon tereyağıyla pişirilmişti. Damağımda kalan Akçaabat köftesinden dolayı ikinci planda kaldı doğrusu. Tatlı olarak denediğimiz Laz böreği daha önce yediklerime nazaran yufkasının çıtırı ve şeker oranı yerinde güzel bir lezzet olmuş.
    Sapphire AVM içinde fast food (çabuk yemek) tarzı yiyecekler yemek yerine yöresel yemeklerle ilgileniyorsanız burası tercih edebileceğiniz yerler içinde ilk sıralarda olmalı derim.
    #KanGurular
    9 yıl önce
    Kangurular K.
    60 Yorum 51 Takipçi
    Hima Galata adlı mekanın daveti üzerine grup olarak akşam yemeği için buraya geldik. 1875 yılından kalma tarihi bir bina düşünün. Mekanın olduğu alanın bir kısmı çok önceleri bakkal, bir kısmı ise kıraathane olarak kullanılmış. Kısa bir dönem yine başka bir isim altında kafe olarak faaliyet göstermiş. Bina, ikinci derece tarihi eser olduğu için zorlu bir restore sürecinden geçerek temizlenmiş. Günümüzde ise üst katında bir apart otel yer alıyor. Mekan, 2015'in sonlarında açılmış. Binanın giriş katı L şeklinde yüksek tavanlı, tuğla duvarlı ve samimi bir mekan. Yüksek pencereler sayesinde iç mekan oldukça aydınlık ve ferah. Hima ‘Ermenice’ şimdi anlamına geliyor. Mekan sahipleri Natali Hanım ve Nubar Bey kardeşler. Bu ismi koyarak mekanda bir nevi carpe diem felsefesini yaşatmak istemişler. Bunu bir ölçüde başardıklarını söyleyebilirim. İçeri girer girmez mekanın loş ve huzurlu ortamı sizi etkisine alıyor. İçerisi nostaljik ve dekoratif objelerle dolu. O anın tadını çıkarmak size daha cazip geliyor.
    2 mart akşamı yoğun yağmura rağmen mekanda toplanmayı başardık. Tadımımız ev usulü az mercimek çorbası ile başladı. Çorba, süzme değil bol malzemeli ve lezzetliydi. İçinde un vb. katkılar yoktu. Zaten yemeklerin hemen hepsine annelerinin eli değiyor. Mutfakları bu açıdan oldukça şanslı. Mekan bu anlamda başarılı bir aile işletmesi olmuş. Ardından masamıza serpme şeklinde mekanda mevcut zeytinyağlı soğuk mezeler getirildi. Çıltik (patlıcan kızartması), barbunya, yoğurtlu kabak kızartma, kereviz, patlıcan salatası, tavuk salatası, sürpriz yeşil, kurutulmuş biber ve patlıcan dolması, zeytinyağlı dolma. Bunların dışında İstanbul'da sayılı yerde yiyebileceğimiz topik geldi. Şahsen topiği çok severim. Bu meşhur mezenin yapımı zahmetlidir ama çok lezzetlidir. Burada yediğim topik daha önce yediklerimin aksine daha hafifti. İç malzeme dolgusu daha gevşek tutulduğu için kesimi çok kolaydı. Nohut ezmesi katmanının altında bazen yaptıkları gibi aşırı bir sıkışıklık olmadığı için yemesi de rahattı. Genel olarak tüm meze çeşitleri ortalamanın üstüydü. Sürpriz yeşil, dolma çeşitleri, çıltik ise efsane düzeydeydi diyebilirim. Bunlar haricinde ikram olarak gelen aperatif mezelere değinecek olursam yemek öncesi üç mini kasede servis edilen acuka, özel yeşil zeytin ve kırmızı biber turşusundan oluşan bir üçlü düşünün. Her biri özgün lezzete sahip, benzerini bulmanızın çok zor olduğu iştah açıcılardı.
    Ara sıcak olarak beşamelli ıspanak yedik. Güveçte ince bir tabaka halinde gelen ıspanak, hafif bir beşamel sos ile sunulduğu için başarılıydı. Ana yemek olarak ise julyen ızgara sebzeler ve tavuk suyu ile yapılmış pilav eşliğinde anne köftesi vardı. Köfteler çok yağlı veya baharatlı değildi. Dokusu da klasik köfteye göre daha sertti. Evlerimizde yaptığımız geleneksel kuru köfteye benzer bir kıvamdaydı. İsminin hakkını veren bir lezzetti. Yemek esnasında kendi yapımları olan limonatanın da tadına baktık. Özellikle çok şekerli olmayışı ve portakal dilimi eklenerek servis edilmesini çok beğendim.
    Tatlı olarak ise cheesecake, tiramisu ve mozaik pastadan oluşan karışık bir tabak sundular. Bunlardan özellikle cheesecake ve mozaik pastayı başarılı buldum. Sunulan lezzetin kalitesine göre fiyat düzeyi özellikle Karaköy bölgesi için çok makul. Hesaplı öğle menüsü seçenekleri de var.
    Mekan açılalı kısa bir süre olmuş henüz. İlk bakışta insana bir pastane veya kafeymiş gibi gelse de bundan çok daha büyük bir potansiyeli var. Konumu çok harika bir yerde olsa da biraz gözden uzakta kalıyor. Bulunduğu muhit gereği alkol ruhsatı olmasına rağmen şimdilik alkol servisi yapılamıyor. Alt katında tarihi bir sarnıç da mevcut. Şahsen burası bir meyhaneden çok şarap evi ambiyansına uygun bir mekan. Yoksa bu kalitedeki mezelerle güzel bir rakı sofrası da kurulur.
    9 yıl önce
    Kangurular K.
    60 Yorum 51 Takipçi
    Dokuzuncu ve son lezzet durağımız, uygun fiyata başarılı kahveler sunan 3. dalga kahvecisi, Coffeetopia.
    Ortamı, dekorasyonu ve personelin kahve bilgisiyle tam bir kahve mekanı. Sorduğunuz her soruya bilgili ve incelikli cevaplar alabiliyorsunuz. Sabırla sizin karar vermenizi bekleyip, beğeninize göre tavsiyelerde bulunuyorlar. Soğuk olmasına rağmen, mum ışığı imajlı küçük masa lambalarıyla aydınlanmış dış ortamı tercih ettik. Kalabalık olmamasının avantajıyla keyifle yorgunluk kahvelerimizi yudumladık. Tercihimiz, nitelikli kahve olarak servis edilen Red eye oldu. İçeriği, başarılı bir çekirdekle hazırlanmış filtre kahveye, 1 shot espresso ilave ediliyor. Yoğun aromalı kahve sevenler için başarılı bir tercih. Daha yoğun sevenler için Black eye (2 shot), Dead eye (3 shot) seçenekleri de var. Sıcak çikolata, yanında marshmallow ile hoş bir kupada servis ediliyor. Çocuklarınız için de bu tercih başarılı olabilir. Kahveleri şeker ile servis ediyorlar fakat kahvenin aromasını tam anlamıyla hissedebilmek için kullanılmamasını tavsiye ediyorlar ki doğrusu da bu. 3. dalga ile siz de sörf yapmak istiyorsanız, uğranılacak bir mekan.. Red eye 9 TL.
    9 yıl önce
    Kangurular K.
    60 Yorum 51 Takipçi
    Sekizinci lezzet durağımız, dondurmalı irmik helvasıyla ünlü mekan, Hacı Şerif.
    Büyük olasılık kapanmıştır dediğimiz mekana, son 10 dk. sında yetiştik. Acil olarak, karton kutularda servis edilen dondurmalı irmik helvalarımızı sipariş ettik. Bu sırada da tabii ki resim çekimlerimize devam ettik. Makinanın önünde helvaları hazırlayan hanım ablamızı çekerken, ne oldu dersiniz? İlk uyarımızı aldık. Neymiş efendim? Makina çok özelmiş, resim çekilmesi yasakmış. Gören de atomu parçalayan bir mekanizmayı çektiğimizi sanır :) Hepi topu soğuk dondurma ile sıcak helvayı aynı ortamda bulunduran bir alet. Neyse peki dedik ve helvalarımıza yumulduk. Denizli'de ki Hacı Şerif'te de denediğimiz helva, maalesef aynı lezzette değildi. Belki de akşam olduğu ve uzun süredir makinada bulunmasından kaynaklanıyordur. Sonuç olarak tattığımız helvayı pek beğenmedik. Küçük boy 4,5 TL, Büyük boy 6,5 TL.
    9 yıl önce
    Kangurular K.
    60 Yorum 51 Takipçi
    edinci lezzet durağımız, hızlıca kebap yiyebileceğiniz ciğer ve kuzu şişi beğenilen bir mekan, Dürüm Büfe.
    Alışveriş için gezinirken, mekanın önünde duran doğu usulü sini ve tabureleriyle, içeride ocakbaşı türü ızgarasıyla sizi cezbedebilecek bir mekan. Bizi cezbeden ise tabii ki lezzetleri. Ciğer şiş ve çöp şiş niyetiyle girdiğimiz mekanda, ciğer şişin kalmadığı öğrenmemize rağmen yine de oturduk. Daha önce de söylediğimiz gibi, hayal kırıklığına uğramamak için bu bölgede erken yemek yemekte yarar var. Çöp şiş ve Adana kebap sipariş ettik. Çöp şiş lezzetli ve yumuşacıktı. Adana kebap sıkı ve lezzeti ortalamaydı. Adana kebap için gelinmez. Eminiz ki ciğer şişleri de başarılıdır. Şişleri için es geçilmemesi gereken bir kebapçı. Fiyatlar uygun. Ciğer 15 TL, Çöp Şiş 15 TL.
    9 yıl önce
    Kangurular K.
    60 Yorum 51 Takipçi
    Altıncı lezzet durağımız, baklava ve katmer için uğranması gereken bir mekan, Develi Baklava.
    Bu bölgedeyseniz buranın önünden mutlaka geçmişsinizdir. Akşam olduğu ve bölgede esnafın dükkanları kapattığını görünce adımlarımızı biraz daha hızlandırdık. Giderken vitrininde bize yeşil yeşil parlayarak selam veren baklava tepsileri, döndüğümüzde maalesef tükenmişti. Baklavalarını tadamadığımız için diğer başarılı lezzetlerinden biri olan katmeri tercih ettik. Dış tabureli masaların boşalması ile hemen yerimize yerleşip katmerlerimizi beklemeye başladık. Bir süre sonra üzerinde dumanı tüten katmerlerimiz masaya teşrif etti. Mutluluktan hepimizin ağzı kulaklarına vardı. İstanbul için oldukça başarılı bir katmer yedik. Çayımızı da içtik, gayet mutlu mekandan ayrıldık. Katmer (İki kişilik) 25 TL. Fıstıklı baklava kg. 55 TL, porsiyon 10 TL. Özel kare baklava kg. 66 TL, porsiyon 11 TL.
    9 yıl önce
    Kangurular K.
    60 Yorum 51 Takipçi
    Beşinci lezzet durağımız, bu bölgede yaptığı lezzetli kokoreç ile ünlü mekan, Kokoreççiler Kralı Zülfü Usta.
    Buraya mekan demek biraz garip olabilir çünkü işporta tezgahının sadece kapalı bir alanda olan versiyonu gibi bir yer. Dış bölgesinde ayak üstü kokoreçlerinizi yedikten sonra yolunuza devam ediyorsunuz. Biz gittiğimizde akşam olmasından dolayı tükenmiş olan İzmir usulü kokoreçlerinden tadamadık. Biber ile kavrulmuş kokorecinden yedik. Bol acılı, lezzetli ve uygun fiyatlı idi. Çeyrek ekmek aldık fakat boyutu gayet başarılıydı. Bu bölgeden geçerken pas geçilmemesi gereken bir lezzet. Çeyrek ekmek 3 TL, Yarım 5 TL.
    9 yıl önce