Müze, galeri ve sergilerin hayatımızdaki yeri bir başka. Öyle ki geçmişten günümüze sanat ve tarihimizin önemli eserlerinin bizlere sunulup tanıtıldığı yapılar buralar. Sanat meraklılarının severek gezip vakit geçirdiği bu yapılarda her şey düşünülmüş. Bir yorgunluk kahvesi içip, bir şeyler atıştırıp, lezzetli yemekler yiyebileceğiniz ve sevdiklerinizle gezdiğiniz galerilerin, izlediğiniz filmlerin ve sanatçıların eserlerinin kritiğini yapabileceğiniz İstanbul'un kendine has kültür sanat mekanlarındaki kafe ve restoranları siz sanatseverler için derledik.
Pera Palace Jumeirah Hotel - Agatha Restaurant
Beyoğlu Tepebaşı’nda bulunan, 1890’lardan günümüze izler bırakan bir Müze - Otel olan Pera Palace’ın yapımına 1892 yılında başlanmış. 1895 yılında açılış balosu yapılan otelin her bir bölümü döneminin en görkemli eşyalarıyla döşenmiş. Özenle korunarak günümüze kadar gelmiş olan oteldeki tüm objeler, antika. Bu otelin en önemli özelliklerinden birisi de Mustafa Kemal Atatürk’ün 1917’den itibaren birçok kez burada ve her zaman 101 numaralı odada kalmış olması. Şimdilerde Atatürk'ün kişisel eşyalarının sergilendiği bir müze haline gelen bölüm ziyarete açık durumda.
Pera Palace’ın adını ünlü polisiye roman yazarı Agatha Christie'den alan bir de restoranı var. Pera Palace’ın müdavimlerinden olduğu için restorana yazarın adı verilmiş. Ferah ve nezih bir ortamı olan Agatha Restaurant'ta her şeyden gönül rahatlığıyla tadabilirsiniz ama tavsiye ettiğimiz bir Dağ Mantarlı Risotto var ki denemeden ayrılmayın deriz. Pera Palace Jumeirah Hotel'in Ekim ayında dünyaca ünlü Kara Hafta dolayısıyla Christie'nin torununu ve dünyaca bilinen polisye yazarlarını otelde ağırlayacağını hatırlatmamız gerek.
Sakıp Sabancı Müzesi - Müzede Changa Cafe & Restaurant
Sakıp Sabancı Müzesi'nin ev sahipliği yaptığı o muhteşem sergilerden birine gittiniz. Hayranlıkla gezindiğiniz serginin sonunda hem dinlenmeyi hem de bir yorgunluk kahvesini hak ettiğinizi düşünüyorsanız başka bir mekana gitmenize gerek yok. Sizi hemen Sakıp Sabancı Müzesi bahçesinde hizmet veren Müze de Changa'ya alalım. Boğaz manzarasına karşı sergiyi değerlendirip dinlenebilmeniz için biçilmiş bir kaftan diyebiliriz. Önerimiz, kahvenizin yanında nefis bir zencefilli krem karamel.
Oyun Atölyesi - Antre Cafe
Haluk Bilginer ve Zuhal Olcay beraberliğinde 1999 yılında kurulan Oyun Atölyesi, 2002'den beri kendi salonlarında faaliyet gösteriyor. Birçok önemli oyunun sahnelendiği mekanda bir de oyun öncesi ve sonrası veya rutin bir günde gidip vakit geçirebileceğiniz Antre Cafe yer alıyor. Oyun arasında çıkıp atıştırmalıklarından tadıp keyifle kahvenizi yudumlayabilir, oyun sonrası leziz yemeklerinden yiyebilir, arkadaşlarınızla keyifli bir sohbet eşliğinde oyunu değerlendirebilirsiniz.
Rahmi Koç Müzesi
Türkiye'de sanayi, ulaşım, endüstri ve iletişim tarihine adanmış ilk önemli müze olan Rahmi Koç Müzesi, 1994 yılında Rahmi Koç’un yardımı ile ziyarete açılmış. Müze, Tarihi Lengerhane Binası, Tarihi Hasköy Tersanesi ve Açık Hava Sergileme Alanı olarak üç ana bölümden oluşuyor. Ee tabii 3 ayrı yer görüp dolu dolu bir müze gezintisinin ardından acıkmamak elde değil. Bunun için müzenin içinde birçok restoran ve kafe dizayn edlmiş. Klasik otomobillerin sergilendiği galeride Demlik Cafe, Lengerhane binasının hemen yanı başında bulunan Café du Levant, 1934 model Dodge kamyonundan yapılan nostaljik bir Coca Cola Büfesi, Rahmi Koç’un kişisel koleksiyonundan antikalarla dekore edilmiş Barbarossa Pub ve tarihi Haliç kıyısında yer alan Halat Restaurant müzeyi gezdikçe ayrı ayrı zaman dilimlerinde oturup keyfini çıkarabileceğiniz mekanlardan.
Garaj İstanbul
Kapılarını 2007’de açan Garaj İstanbul 5. Sokak Tiyatrosu’nun kurucuları Övül Avkıran ve Mustafa Avkıran tarafından 2005 yılında Galatasaray Otoparkı'nı kiralayarak yola çıkmıştı. Yıllardır pek çok sergi, müzik, tiyatro, dans ve festivallere ev sahipliği yaparak sanatın her dalına yayılan geniş bir skalada sanat severleri ağırlayan mekanda genellikle hafta sonları Dj performansları ve konserler gerçekleşiyor. Salı günlerinde “Tiyatro Günü” olarak adlandıran Garaj İstanbul'da oyunun başlamasını beklerken oldukça geniş ürün yelpazesi olan barından içkinizi ve çeşitli atıştırmalıklardan alıp eğlenceyi tatlandırabilirsiniz.
İstanbul Modern Sanat Müzesi - İstanbul Modern Cafe & Restoran
Türkiye’nin ilk çağdaş sanat müzesi olarak bilinen İstanbul Modern Sanat Müzesi’nin 2004'ten beri ayakta. Pek çok sanatçının resim ve fotoğraflarından oluşan eserlerini sergileyerek sanatseverlein beğenisine sunan, çok özel sanatçıların eserlerini ülkemize getiren İstanbul Modern, sık sık ziyaret edilesi kültür sanat merkezlerinden. Mekanın içerisinde bulunan İstanbul Modern Restoranı'nda sergi sonrası tarihi yarımada manzarasına karşı ister çayınızı, kahvenizi yudumlayın isterseniz enfes lezzetleriyle midenizi şenlendirin.
İstanbul Oyuncak Müzesi - Müze Cafe
Göztepe'deki tarihi bir köşkte yer alan İstanbul Oyuncak Müzesi, 23 Nisan 2005 tarihinde şair ve yazar olan Sunay Akın tarafından kuruldu. Ülkemizde başka bir eşi olmayan müzede, 1700’lü yıllardan günümüze tüm zamanların en sevilen oyuncakları sergileniyor. Nostaljik oyuncakların, çeşitli ülkelerdeki koleksiyonerler, antikacılar ve açık artırmalardan bulunarak Sunay Akın tarafından satın alındığı İstanbul Oyuncak Müzesi her geçen gün bünyesine farklı oyuncakları eklemeye devam ediyor. 7’den 70’e her yaştan ziyaretçisi bulunan Oyuncak Müzesi'nin alt katında iç ve dış alandan oluşan çok şirin bir Müze Cafe de yer alıyor. Müzeyi gezdikten sonra birer kurabiye yiyip kahve içmek çok keyifli. Rengarenk, cıvıl cıvıl olan mekan, özel organizasyon ve doğum günü partileri için de olanak sağlanıyor.
Borusan Contemporary - Müze Cafe
Borusan Contemporary, çağdaş sanata yönelik eğitici aktiviteler düzenleyerek çeşitli sergilere ev sahipliği yapıyor. Aktivite programlarının ortak özelliği çoğunlukla teknoloji, video, ışık, yazılım araçları kullanan sanatçılara yer vermesi. Etkinlikler Borusan Holding’in İstanbul’daki Perili Köşk ofisinde haftasonları gerçekleşiyor. Karşı konulmaz bir manzaranın bulunduğu binada sevdiklerinize hediyeler alabileceğiniz ve modern sanat kitaplarını inceleyebileceğiniz Borusan Artstore yer alıyor. Perili Köşk’ün ikinci katında, manzaranın keyfini doyasıya çıkarıp yemekleriyle midenizi şenlendirebileceğiniz bir de Müze Cafe mevcut. Fiyatlarının oldukça uygun olduğunu belirtmek gerek.
Topkapı Sarayı
1453 İstanbul’un fethinden sonra 1460 yılında yapımına başlanan ve 1473 yılında tamamlanan Saray, tarihi İstanbul yarımadasının ucundaki Sarayburnu’nda. Doğu Roma akropolü üzerindeki 700.000 metrekarelik bir alan üzerine kurulan ve 31. Padişah Sultan Abdülmecit’e kadar yaklaşık dört yüz yıl boyunca imparatorluğun idare, sanat ve eğitim merkezi olarak kullanılan Topkapı, dünyanın en büyük saray müzeleri arasında yer alıyor. Tarihi yüz yıllara dayanınca insanın merak edip gitmemesi elde değil. Bu kadar büyük bir sarayın her bir alanını gezerken yorulacağız. Bunun için de dinlenme köşeleri olarak her avluya kafeler, restoranlar yapmışlar. Birinci avluda Karakol Restaurant ve BKG Müze'nin Kahvesi, ikinci avluda yine bir BKG Müze'nin Kahvesi ve dördüncü avluda ise 1969’dan beri Topkapı Sarayı’nda birçok önemli sanatçı ve misafirlerini Osmanlı - Türk mutfağının lezzetleriyle buluşturan Konyalı Lokantası bulunuyor. Konyalı'nın kebaplarını ve tatlılarını denemeden, Osmanlı şerbetlerini içmeden Saray'dan ayrılmak büyük kayıp olur.
Pera Palace Jumeirah Hotel - Agatha Restaurant
Beyoğlu Tepebaşı’nda bulunan, 1890’lardan günümüze izler bırakan bir Müze - Otel olan Pera Palace’ın yapımına 1892 yılında başlanmış. 1895 yılında açılış balosu yapılan otelin her bir bölümü döneminin en görkemli eşyalarıyla döşenmiş. Özenle korunarak günümüze kadar gelmiş olan oteldeki tüm objeler, antika. Bu otelin en önemli özelliklerinden birisi de Mustafa Kemal Atatürk’ün 1917’den itibaren birçok kez burada ve her zaman 101 numaralı odada kalmış olması. Şimdilerde Atatürk'ün kişisel eşyalarının sergilendiği bir müze haline gelen bölüm ziyarete açık durumda.
Pera Palace’ın adını ünlü polisiye roman yazarı Agatha Christie'den alan bir de restoranı var. Pera Palace’ın müdavimlerinden olduğu için restorana yazarın adı verilmiş. Ferah ve nezih bir ortamı olan Agatha Restaurant'ta her şeyden gönül rahatlığıyla tadabilirsiniz ama tavsiye ettiğimiz bir Dağ Mantarlı Risotto var ki denemeden ayrılmayın deriz. Pera Palace Jumeirah Hotel'in Ekim ayında dünyaca ünlü Kara Hafta dolayısıyla Christie'nin torununu ve dünyaca bilinen polisye yazarlarını otelde ağırlayacağını hatırlatmamız gerek.
Sakıp Sabancı Müzesi - Müzede Changa Cafe & Restaurant
Sakıp Sabancı Müzesi'nin ev sahipliği yaptığı o muhteşem sergilerden birine gittiniz. Hayranlıkla gezindiğiniz serginin sonunda hem dinlenmeyi hem de bir yorgunluk kahvesini hak ettiğinizi düşünüyorsanız başka bir mekana gitmenize gerek yok. Sizi hemen Sakıp Sabancı Müzesi bahçesinde hizmet veren Müze de Changa'ya alalım. Boğaz manzarasına karşı sergiyi değerlendirip dinlenebilmeniz için biçilmiş bir kaftan diyebiliriz. Önerimiz, kahvenizin yanında nefis bir zencefilli krem karamel.
Oyun Atölyesi - Antre Cafe
Haluk Bilginer ve Zuhal Olcay beraberliğinde 1999 yılında kurulan Oyun Atölyesi, 2002'den beri kendi salonlarında faaliyet gösteriyor. Birçok önemli oyunun sahnelendiği mekanda bir de oyun öncesi ve sonrası veya rutin bir günde gidip vakit geçirebileceğiniz Antre Cafe yer alıyor. Oyun arasında çıkıp atıştırmalıklarından tadıp keyifle kahvenizi yudumlayabilir, oyun sonrası leziz yemeklerinden yiyebilir, arkadaşlarınızla keyifli bir sohbet eşliğinde oyunu değerlendirebilirsiniz.
Rahmi Koç Müzesi
Türkiye'de sanayi, ulaşım, endüstri ve iletişim tarihine adanmış ilk önemli müze olan Rahmi Koç Müzesi, 1994 yılında Rahmi Koç’un yardımı ile ziyarete açılmış. Müze, Tarihi Lengerhane Binası, Tarihi Hasköy Tersanesi ve Açık Hava Sergileme Alanı olarak üç ana bölümden oluşuyor. Ee tabii 3 ayrı yer görüp dolu dolu bir müze gezintisinin ardından acıkmamak elde değil. Bunun için müzenin içinde birçok restoran ve kafe dizayn edlmiş. Klasik otomobillerin sergilendiği galeride Demlik Cafe, Lengerhane binasının hemen yanı başında bulunan Café du Levant, 1934 model Dodge kamyonundan yapılan nostaljik bir Coca Cola Büfesi, Rahmi Koç’un kişisel koleksiyonundan antikalarla dekore edilmiş Barbarossa Pub ve tarihi Haliç kıyısında yer alan Halat Restaurant müzeyi gezdikçe ayrı ayrı zaman dilimlerinde oturup keyfini çıkarabileceğiniz mekanlardan.
Garaj İstanbul
Kapılarını 2007’de açan Garaj İstanbul 5. Sokak Tiyatrosu’nun kurucuları Övül Avkıran ve Mustafa Avkıran tarafından 2005 yılında Galatasaray Otoparkı'nı kiralayarak yola çıkmıştı. Yıllardır pek çok sergi, müzik, tiyatro, dans ve festivallere ev sahipliği yaparak sanatın her dalına yayılan geniş bir skalada sanat severleri ağırlayan mekanda genellikle hafta sonları Dj performansları ve konserler gerçekleşiyor. Salı günlerinde “Tiyatro Günü” olarak adlandıran Garaj İstanbul'da oyunun başlamasını beklerken oldukça geniş ürün yelpazesi olan barından içkinizi ve çeşitli atıştırmalıklardan alıp eğlenceyi tatlandırabilirsiniz.
İstanbul Modern Sanat Müzesi - İstanbul Modern Cafe & Restoran
Türkiye’nin ilk çağdaş sanat müzesi olarak bilinen İstanbul Modern Sanat Müzesi’nin 2004'ten beri ayakta. Pek çok sanatçının resim ve fotoğraflarından oluşan eserlerini sergileyerek sanatseverlein beğenisine sunan, çok özel sanatçıların eserlerini ülkemize getiren İstanbul Modern, sık sık ziyaret edilesi kültür sanat merkezlerinden. Mekanın içerisinde bulunan İstanbul Modern Restoranı'nda sergi sonrası tarihi yarımada manzarasına karşı ister çayınızı, kahvenizi yudumlayın isterseniz enfes lezzetleriyle midenizi şenlendirin.
İstanbul Oyuncak Müzesi - Müze Cafe
Göztepe'deki tarihi bir köşkte yer alan İstanbul Oyuncak Müzesi, 23 Nisan 2005 tarihinde şair ve yazar olan Sunay Akın tarafından kuruldu. Ülkemizde başka bir eşi olmayan müzede, 1700’lü yıllardan günümüze tüm zamanların en sevilen oyuncakları sergileniyor. Nostaljik oyuncakların, çeşitli ülkelerdeki koleksiyonerler, antikacılar ve açık artırmalardan bulunarak Sunay Akın tarafından satın alındığı İstanbul Oyuncak Müzesi her geçen gün bünyesine farklı oyuncakları eklemeye devam ediyor. 7’den 70’e her yaştan ziyaretçisi bulunan Oyuncak Müzesi'nin alt katında iç ve dış alandan oluşan çok şirin bir Müze Cafe de yer alıyor. Müzeyi gezdikten sonra birer kurabiye yiyip kahve içmek çok keyifli. Rengarenk, cıvıl cıvıl olan mekan, özel organizasyon ve doğum günü partileri için de olanak sağlanıyor.
Borusan Contemporary - Müze Cafe
Borusan Contemporary, çağdaş sanata yönelik eğitici aktiviteler düzenleyerek çeşitli sergilere ev sahipliği yapıyor. Aktivite programlarının ortak özelliği çoğunlukla teknoloji, video, ışık, yazılım araçları kullanan sanatçılara yer vermesi. Etkinlikler Borusan Holding’in İstanbul’daki Perili Köşk ofisinde haftasonları gerçekleşiyor. Karşı konulmaz bir manzaranın bulunduğu binada sevdiklerinize hediyeler alabileceğiniz ve modern sanat kitaplarını inceleyebileceğiniz Borusan Artstore yer alıyor. Perili Köşk’ün ikinci katında, manzaranın keyfini doyasıya çıkarıp yemekleriyle midenizi şenlendirebileceğiniz bir de Müze Cafe mevcut. Fiyatlarının oldukça uygun olduğunu belirtmek gerek.
Topkapı Sarayı
1453 İstanbul’un fethinden sonra 1460 yılında yapımına başlanan ve 1473 yılında tamamlanan Saray, tarihi İstanbul yarımadasının ucundaki Sarayburnu’nda. Doğu Roma akropolü üzerindeki 700.000 metrekarelik bir alan üzerine kurulan ve 31. Padişah Sultan Abdülmecit’e kadar yaklaşık dört yüz yıl boyunca imparatorluğun idare, sanat ve eğitim merkezi olarak kullanılan Topkapı, dünyanın en büyük saray müzeleri arasında yer alıyor. Tarihi yüz yıllara dayanınca insanın merak edip gitmemesi elde değil. Bu kadar büyük bir sarayın her bir alanını gezerken yorulacağız. Bunun için de dinlenme köşeleri olarak her avluya kafeler, restoranlar yapmışlar. Birinci avluda Karakol Restaurant ve BKG Müze'nin Kahvesi, ikinci avluda yine bir BKG Müze'nin Kahvesi ve dördüncü avluda ise 1969’dan beri Topkapı Sarayı’nda birçok önemli sanatçı ve misafirlerini Osmanlı - Türk mutfağının lezzetleriyle buluşturan Konyalı Lokantası bulunuyor. Konyalı'nın kebaplarını ve tatlılarını denemeden, Osmanlı şerbetlerini içmeden Saray'dan ayrılmak büyük kayıp olur.
