İstanbul Meyhaneleri

mekan.com
10 Haziran 2014
21 paylaşım
Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş

Bugün sizin için büyük bir keyifle ve fonda çalan Sezen Aksu şarkısıyla bir Meyhane Dosyası hazırladık.

Dostlarla güzel anılara, unutulmayanlara ve hep hatırlanacaklara, geçmişe, geleceğe kadeh kaldıralım beraber istedik.

Ve Sezen’in de dediği gibi, “Gelenlere gidenlere, gönülden sevenlere, ümidi yeşertenlere, bir şiirden süzerek, ekmeği bölüşerek, hayatı yüceltenlere…”

İşte sizin için seçtiğimiz İstanbul meyhaneleri:

Eleos:

İstanbul’un Beyaz Meyhanesi… Yunanca’da “merhamet” anlamına gelen Eleos, bize güzel yemeği, bol ikram ve muhabbeti, dostlarla geçirilen keyifli bir akşamı çağrıştırıyor artık. İster Yeşilköy’de, ister Beyoğlu Hıdivyal Palas’ın terasında, meyhane kültürünün tüm ganimetlerinden yararlanmanızı sağlayan o enfes Ermeni mezelerinden ve Ege otlarından, kalamar dolma, kağıtta balık, ahtapot ızgara ve eşsiz sunumuyla fark yaratan meyve tabağından mahrum bırakmayın sakın kendinizi. Bırakın bir yandan da Eleos’un müzik arşivinden çalan hafif Türk Sanat Müziği ezgileri sevdikleriniz ile paylaştığınız bu keyifli şölene eşlik etsin.

Zarifi:

Beyoğlu’nun modern meyhanelerinden Zarifi, kalabalık arkadaş gruplarının doğum günü, bekarlığa veda gibi kutlamaları için tercih edebileceği en eğlenceli mekanlardan. Cumartesi akşamları Zarifi’nin Ermeni, Rum, Musevi, Arap ve Levanten mutfaklarına has bir çok farklı seçenek bulundurundan menüsünden seçtiğiniz birbirinden lezzetli mezelere eşlik eden canlı müzik de mevcut. Ayrıca, Orhan Gencebay’ın “Batsın bu dünya” parçasına “Arkadaşlar hazır mıyız” girişi ile yapmış olduğu remix ile tanıyabileceğimiz DJ İlker Tandoğan’ın Cuma ve Cumartesi akşamları Zarifi’de olduğunu ve eğlencenin de bu günlerde tavan yaptığını belirtmiş olalım.

Neşemore:

Hiç sirtaki yaptınız mı?

Hayatınızda daha önce yapmamış olmanız, hatta nasıl yapıldığını bile bilmiyor olmanız inanın hiç bir şey değiştirmez. Neşemore’a eğlenmeye geliyorsanız, emin olun ki gecenin sonunda kendinizi sirtaki yaparken bulacaksınız! Petro, Panço ve Rula’nın Greek müzikleri, lezzetli mezeleri ve kaliteli hizmeti ile beraber 1969’dan günümüze kadar çizgisini hiç bozmadan sürdürmüş olan İstanbul’da “gerçek bir Rum Tavernası” Neşemore. Eğlence peşindeki kalabalık arkadaş grupları için unutulmaz ve çok keyifli bir akşam için ideal İstanbul mekanlarından bir diğeri.

Ziyade Fasıl:

“Fasıl’ın en eğlenceli hali” sloganı ile kendini tanıtan Ziyade Fasıl, Türk müziğinin en eğlenceli parçalarından oluşan Fasıl Programı, Davul ve Roman showları ve sürekli kendini yenileyen ve değişen sürpriz showlar ile sloganının hakkını sonuna kadar veriyor. Eğlencenin zirveye ulaştığı, yemeğin sonuna yaklaşılan o “tatlı” saatlerde başlayan DJ performansı ile de tüm konuklarının yüzünde keyifli bir gülümseme ve güzel anılarla mekandan ayrılmasını sağlıyor. Yaptıkları özel kına programları ve gelin adaylarına yönelik sürprizleri ile, özellikle bekarlığa veda partileri için şiddetle tavsiye ederiz.

İnciraltı Meyhanesi:

Naif, özenli, şık ve samimi… İşte gerçek ve “klasik” bir İstanbul meyhanesi. Beylerbeyi’nde dar bir sokakta eski bir Rum evi meyhaneye çevrilmiş. Nereden başlasam anlatmaya bilmiyorum. Rakı kadehlerinin dantel zarflar ile şık sunumundan mı, bahçesindeki erik ve incir ağaçlarından, sohbete eşlik eden Türk Sanat Müziği’nden mi? Masalsı bir atmosferde çok keyifli bir akşam geçirebileceğiniz, aynı zamanda da çoğu yerde artık pek bulunmayan nadir ve özel Ermeni ve Rum mezelerini tadabileceğiniz İnciraltı Meyhanesi’ne sohbetleri ile içinizi ısıtan, bu naif ve gerçek “meyhane” tecrübesini paylaşmak istediğiniz can dostlarınız ya da sevgilinizle başbaşa gidebilirsiniz.

Kallavi Beyoğlu:

Gerçek fasıl severler için haftanın her günü Türk Sanat Musikisi dinleyebilecekleri ve Türk, Rum, Ermeni mezeleri ile akşamın ve sohbetin tadını çıkarabilecekleri, eğlencenin kalbi Beyoğlu’ndan klasikleşmiş bir meyhane önerisi.

Levendiz Rum Meyhanesi:

Gece kulübü Albüm'ün içinden geçerek girilen Levendiz’e ilk kez geliyorsanız binadan içeri ilk girdiğinizde yanlış yerde olduğunuzu hissederek şaşırabilirsiniz. Şaşırmayın ve devam edin. İlerde sizi karşılayan “Levendiz Rum Meyhanesi”nin kapısından adımınızı attığınız an olmanız gereken en doğru yerde olduğunuzu fark edeceksiniz. Karşılaştığınız bu ferah ortamda, duvardaki dekorlardan masaların üzerine serpilmiş sizi bekleyen çeşit çeşit mezelere kadar her şey size kendinizi bir anda Yunanistan’da bir sahil kasabasında gibi hissettirecek. Muazzam İstanbul manzarası, Türkçe - Yunanca karışık, ama daha çok Türkçe ağırlıklı canlı müzik performansı ve ilerleyen saatlerde pistten inmenizi imkansız kılacak kadar eğlenceli ve hareketli parçalar eşliğinde en unutulmaz doğumgünü partileri için ideal!

Tarihi Cumhuriyet Meyhanesi:

“Meyhane” kelimesinin tam karşılığı ne diye sorsalar, 1880’li yıllarda açılmış ve varlığını günümüze kadar hiç bozulmadan sürdürmeyi başarmış “Tarihi Cumhuriyet Meyhanesi”dir desek diğerlerine haksızlık etmiş olmayız heralde? 1923 yılında yeni ismini alan 3 katlı bu meyhanenin ilk iki katında Türk Sanat Müziği, 3. katında ise canlı fasıl dinleyebilirsiniz. Atatürk’ü de ağırlamış olan bu mekanın mezeleri ve yemeklerine gelecek olursak, tam anlamıyla “klasik” lezzetleri büyük bir özen ile sunduğunu söyleyebiliriz. Meyhaneden beklentisi bu tecrübeyi “hakkıyla” yaşamak olanlar için kesinlikle tavsiye ettiğimiz, eski arkadaşlar  ile gidildiğinde tadı bir başka güzel olan, kadehlerin kah geçmiş günler ve güzel anılara, kah özlenilen eski dostlara kalktığı özel bir mekan.

Giritimu Meyhane:

Mezelerinin her birinin lezzeti başlı başına başınızı döndürmeye yetecek, sunumu, lezzeti, servisi, her şeyi özenli ve bol muhabbetli gerçek bir Rum meyhanesi Giritimu. Bu özel ve zengin lezzetleri tatmak için Girit’e gitmenize gerek yok. İstanbul’un göbeğinde, kelime anlamı “benim Girit’im” olan, Tomtom sokağın üzerindeki bu mekanı hala keşfetmediyseniz bir an önce ziyaret etmenizi,  hatta bizim için de bir Girit ezmesi yemenizi tavsiye ederiz.

Yakup 2:

İstanbul’da meyhane denilince akla gelen klasikleşmiş mekanlardan bir diğeridir Yakup 2. Masaları hep kalabalıktır, her masadan neşe dolu kahkahalar, hoş sohbetler yükselir. Meze çeşitliliği ile hep öne çıkmıştır, Ermeni ve Rum meyhane geleneğini hakkıyla sürdürmeyi bilir.

Mor Meyhane:

Şehrin her iki yakasında da müdavimlerine sınırsız eğlence vaadiyle yola çıkan Mor Meyhane, Beyoğlu ve Kadıköy’deki iki mekanında da fasıl ekiplerinin bitmek bilmeyen enerjisi, eğlenceli programları, oryantal ve davul showları ile bu sözünü yerine getiriyor. Yeniden dekore edilmiş bir köşkün içinde bulunan Kadıköy şubesinin, mor beyaz sandalye ve örtüleri, ferah iç mekan tasarımı,  lezzetli meze ve yemek menüsü ile  özellikle bekarlığa veda, kına, doğumgünü organizasyonları için ideal olduğunu söyleyebiliriz.

Kör Agop:

Meyhane denince Kumkapı, Kumkapı denince de akla ilk gelen yerlerden biri İstanbul’un en eski ve tanınmışlarından,  Kör Agop Meyhanesi. Agop Bey’in 1938 yılında açtığı meyhane, eşi Marta’nın yaptığı mezeler ile ününe ün katmış ve müdavimlerini hiç hayalkırıklığına uğratmadan bugüne kadar gelmiştir. Mekanın işletmesini hala ailenin yapıyor olması (Agop Bey’in oğlu, ardından torunu) mekanın geleneklerini, kalitesini ve lezzetlerini korumasında büyük etken şüphesiz. Gerçek meyhane kültürü sevenlerin muhakkak gitmesi gereken Kör Agop’un oldukça zengin menüsünden ceviz taratorlu midye tava ve güveçte fener kavurma yemeden kalkmayın, bizden söylemesi :)

Aynalı by Theo:

Fedon’un her Cumartesi sahne aldığı, eğlenceye doyacağınız ve bir daha bir daha gelmek isteyeceğiniz, Anadolu yakasının en keyifli meyhanelerinden biridir Aynalı by Theo. Eğlencenin hız kesmeden devam ettiği bu mekanda Çarşamba, Perşembe, Cuma ve Cumartesi akşamları da Pelin ve Buzuki Anıl ile Türkçe ve Greek müziğin tadına doyabilirsiniz.

İstanbul’da her biri başlı başına meyhane kültürünün temsilcisi onlarca mekandan sadece bir kaçını paylaşabildik bugün sizlerle. Daha fazlasını keşfetmek isteyen okuyucularımız içinse tüm meyhaneleri burada sıraladık.

Bu yazı sonrası gitmeye karar verdiğiniz meyhanede mutluluğa kalksın kadehleriniz ve son bir kez, Sezen’in de dediği üzere;

Yanında aşk da olsun

İlla ki meşk de olsun

Yıldızlar bir bir sönerken

Yeni gün gelsin buyursun

 

İLGİLİ MEKANLAR