Tarihi dokusu, açılan otel ve restoranlar, turistik cazibesini iyiden iyiye arttırdı arttırmasına ama, İskele’den Tophane’ye uzanan bölümde, zamanla hanların kapatılması, eski ahırların izbe mekanlara dönüşmesi, İstanbul’un ilk genelevlerinin açıldığı yerlerden biri olması, Karaköy’ün adını uzunca bir süre karalamaya yetti. Birkaç yıl öncesine kadar, gündüz geçmeye korkulan Karaköy’ün daracık sokakları Antrepo ve İstanbul Modern gibi sanat alanlarının açılmasıyla, yavaş yavaş keşfedilmeye başlandı. Bu keşif, restorasyon çalışmalarını hızlandırdı ve ortaya yepyeni bir Karaköy çıktı. O yürümeye korkulan Karaköy, şimdilerde gece yarılarına kadar açık cafeleri, restoranları, uluslararası kıymette galerileri ve sanat merkezleri ile, üniversitelilerin, beyaz yakalıların, akademisyenlerin, sanatçıların ve hatta sosyetenin en uğrak mekanlarından biri.
Her gittiğinizde biraz daha değişmiş ve gelişmiş görebileceğiniz Karaköy’de ufak bir tur yaptık. Yeni açılan mekanları, şöhretini kaybetmemiş tarihi restoranları, en dikkat çeken tasarım dükkanları ve çok daha fazlasını, Karaköy’ü keşfetmek isteyenler için rehber niteliğinde bir araya getirdik.
Namlı Gurme
Vapurdan iner inmez pek çok balık restoranı ile karşılaşacağınız Karaköy İskele tarafından sağa doğru yürüdüğünüzde hemen köşede meşhur Namlı, rengarenk atmosferiyle iştahınızı kabartmaya yetecek.
2009, 2010, 2011 yıllarında en iyi kahvaltı mekanı ve en iyi alışveriş mekanı seçilen Namlı Gurme Karaköy’ün ziyaretçilerinin çoğunluğunu turistler oluşturuyor. Zengin kahvaltı menüsünün yanı sıra, içerideki envaiçeşit ürün alışveriş yapmadan çıkmanıza engel olacak.
Karaköy Güllüoğlu Baklava
Has, öz, hakiki Güllüoğlu işte burası! 1800’lü yıllardan bu yana baklavacılık yapan Güllü ailesi, yerel şöhretinin yanı sıra, yabancı basında da oldukça yer aldı ve almaya da devam ediyor. “Güllü Çelebi” diye anılan Hacı Mehmed Güllü tarafından başlatılan, oğlu ve 4 torunu da mesleğe devam edince gelenekselleşen baklavacılık, nesilden nesile günümüze kadar devam etmiş. 2. nesil torunlar tahta kutular içerisinde kuru baklavaları civar şehirlere satmaya başladıklarında, ünleri Gaziantep’i aşmış ve 1949’da İstanbul’daki ilk baklava dükkanını açmışlar.
O günden bugüne de, Türkiye’nin en iyi baklavasına imza atmaya devam etmişler. Menüde yalnızca baklava yok elbette. Şerbetli pek çok tatlının yanı sıra, dolama, kadayıf, börek, lokum, sarma gibi ürünler de mevcut.
Köşkeroğlu
1946’da Gaziantep’te kurulan Altın Tel Kadayıf ve Baklava, enfes kadayıfıyla nam salmış. 1986 yılında İstanbul’da ilk şubesini açan mekanın adı ‘’Köşkeroğlu’’ olarak değiştirilmiş. Karaköy’deki ilk şubelerinde kısa bir sohbet şansı bulduğumuz Köşkeroğlu çalışanlarından merak ettiğimiz bir konu hakkında ilginç bir bilgi aldık. Gaziantep’te baklava ayranla servis ediliyormuş, hatta bazı zamanlarda sütle bile yendiği oluyormuş. Denemekte fayda var.
Baklava ve kadayıf konusunda ustalığını konuşturan Köşkeroğlu, Gaziantep’ten getirttiği malzemelerle hazırladığı baklavası ile, mekan.com üyeleri tarafından 2015’in en iyi baklavacısı seçildi. Kendilerini tekrar çok tebrik ediyoruz.
Galata Simitçisi
46 yıldır simit fırını ustası olan Mehmet Özdemir, 32 yıl önceden yani Galata Simitçisi açıldığı günden bu yana enfes simitler üretiyor.
İstanbul’la özdeşleşmiş, sokak simidini yiyebileceğiniz en doğru mekanlardan biri olan Galata Simitçisi'ni Karaköy turunuzda ziyaret etmeyi unutmayın.
Bou Art & Design
Mimar Şebnem Buhara ve Banu Çoruh’un, ortaklaşa açtıkları ve tasarım ürünlerini meraklısıyla buluşturdukları Bou Art & Design’da birbirinden eğlenceli, elit, yaratıcı ve şık tasarımlar bulmanız mümkün. Biz en çok bu şipşirin kahve fincanlarını sevdik :)
Atölye 11
Mimar Burcu ve Levent Çipiloğlu çiftinin 4 yıl önce hizmete açtıkları Atölye 11, Hemen arkasında bulunan Ortodoks Kilisesi’nin bir parçasında konuçlanmış. Rengarenk vitrini nedeniyle kendimizi içeri girmekten alıkoyamadık.
İçeride ev, ofis ve mağaza dekorasyonuna ait tasarımların yanı sıra kişisel zevkinize göre kullanabileceğiniz pek çok aksesuar da mevcut. Tablolar, yazmalar ve takılar Bedri Rahmi Eyüboğlu Vakfı’ndan getirtiliyor ve ürünlerin geliri eğitime gidiyor. Rengarenk ipek yastıklar, Anadolu motifleri ile süslenmiş ve her bir yastığın üzerine, o motifin adı, Anadolu’da temsil ettiği anlam gibi bilgiler iliştirilmiş.
Egzotik meyve desenli koltuk döşemelerine ise hayran kaldık.
Çiçek İşleri
Neredeyse tamamı doğal malzemelerden yapılan, hem yaratıcı tasarımlar olarak hem de işlevsellik anlamında pek çok zevke hitap edecek Çiçek İşleri, geçerken mutlaka gezip görmeniz gereken bir yer. Geniş ve ferah alanında, rengarenk ürünlerle konuklarını buluşturan Çiçek İşleri, hediyelik alışveriş için çok farklı bir alternatif.
Lokanta Maya
Şef Didem Şenol Tiryakioğlu’nun Karaköy’deki sevilen mekanı Lokanta Maya, Akdeniz ve Ege Mutfağı ağırlıklı menüsüyle dikkat çekiyor. Mevsimsel ürünler kullanılan Lokanta Maya’da, doğal olmayan hiçbir şeyin mutfaktan girmesine izin yok. Öyle ki sırf doğal değil diye hardal ve barbekü soslarını dahi kendileri yapıyorlarmış. Organik pazarların müdavimi olan ekip, pazarın sunduğu ürünlere göre günlük menüleri hazırlıyor. Fine dining’e yakın bir tarzı olmasına rağmen, sunumlardan daha çok lezzetin ön planda olduğunu belirten Lokanta Maya, bu konuda oldukça iddialı. Ayrıca bu kadar doğal bir mutfak olunca, vejetaryenler için de seçenekler oldukça çok.
Tamamen yerli ve butik şarap menüsü, yemeklere eşlik ederken, barın enfes kokteyllerinden de denemeyi ihmal etmeyin. Hatta bazı kokteyller tamamen Lokanta Maya’ya özgüymüş. Ne dersiniz, bu kadar bilgiden sonra değişik tatlar peşindeyseniz Lokanta Maya ziyaret edilmeye değer, öyle değil mi?
Global Karaköy
Şimdilerde hala açık olan, bol tartışmalı Banksy Sergisi’ne ev sahipliği yapan Global İstanbul hemen Fransız Geçidi’nin yanında yer alıyor. Street Art’ın felsefesine oldukça aykırı bir davranışla hazırlanan sergi ve yüksek fiyata satılan biletlerle tepki çeken Global Karaköy, umarız ileriki zamanlarda sanat adına daha sağlıklı adımlarla isminden söz ettirebilir.
Fransız Geçidi
Karaköy’de Rıhtım Caddesi ile Mumhane arasında yer alan ve 1800’lü yıllarda inşa edilen tarihi Fransız Geçidi, aslına sadık kalınarak restore edildikten sonra oldukça ilgi odağı oldu. Son yıllarda Karaköy’ün popülaritesinin artmasıyla açılan, zamanında Fransız gemicilerle tüccarların buluşma noktası olan Fransız Geçidi’ndeki, en özel mekanları tanımaya hazır mısınız?
Mum’s Ve Pap’s
İtalyan tarzı bir cafe olarak, hemen Fransız Geçidi’nin Mumhane tarafındaki girişine açılan ve kısa sürede müdavimler edinen Mum’s, kalitesini hemen karşısında açılan Pap’s İtalyan Restoranı ile devam ettiriyor.
Enfes İtalyan şaraplarına yarenlik eden atıştırmalıklar, bir İtalyan Mutfağı’nın olmazsa olmazı makarnalar ve pizzalar memnuniyet sınırınızı zorlayacak cinsten. Elit atmosferinden çıkmak istemeyeceğiniz Mum’s ve Pap’s’ın tatlı menüsü de damakları şenlendiriyor.
Dondurmino
Fransız Geçidi’nde ilerlerken, geçidin içerisindeki sol aralıkta rengarenk bir mekan dikkatimizi çekti; Dondurmino. İçeriye girer girmez, peri masallarındaki bir atmosferin karşıladığı mekanın dondurma standından gözümüzü alamadık. İtalyan jersey ineklerinin sütüyle hazırlanan dondurmalar, Avrupa kalitesinde üretiliyor ve sunuluyor. Yalnızca süt değil, tüm malzemeler İtalya’dan getirtiliyor. Şeker miktarı az olduğundan diğer dondurmalara göre kalori oranı oldukça düşük. Sanıyoruz bu yaz dondurma adresimiz Dondurmino olacak. Baklavalı dondurma denemek isteyenleri de Dondurmino'ya alalım.
Short Black & Bi Krep
Leziz mi leziz, kendi kavurdukları kahvelerle bir yıldır Fransız Geçidi’nde hizmet veren Short Black, take away sistemiyle, şipşirin bir karavanda pancakelerini sunan Bi Krep ile birleşmiş. Çok da iyi etmiş. Sabahları serpme kahvaltı ve pancake, ardından da enfes tatlılar ve kahve ile keyifli vakit geçirebileceğiniz mekanda, bu hizmeti günün her saati alabiliyorsunuz. Aynı zamanda lap topunuzu alıp çalışabileceğiniz naif ve ferah bir alana sahip.
Kağıthane House Of Paper
Tasarımcı Emine Tusavul’un, birbirinden ilginç ve eğlenceli tasarımları 5 yıldır Kağıthane adlı dükkanında satılıyor. ‘’Buradaki hiçbir şeye gereksinimin yok, ama gördüğünde hepsini birden isteyeceksin!’’ sloganıyla yoluna devam eden mekan için kesinlikle haksız olmadıklarını söylemek istiyoruz. Sevgililere özel hediyelikler de harika.
Nefaset
Meral Balcıoğlu’nun sabahları kahvaltı, öğlenleri de sulu ev yemeği servis ettiği mekanı, öğleden sonra cafe olarak hizmet veriyor. Geniş ve ferah alanının yanı sıra, mis gibi anne yemekleri için Meral Hanım kendisi de mutfağa giriyor. En meşhur yemeklerini sorduğumuzda ise, ‘’Bize genelde köftemiz için gelirler.’’ cevabını veriyor.
Bej
Fransız Geçidi’nin Rıhtım Caddesi girişinde bulunan ve Karaköy’ün en meşhur mekanlarından biri olan Bej, hemen önündeki açık alanıyla da özellikle yaz aylarında çok tercih ediliyor. Hem ortamın şıklığı, hem de yemeklerinin ve içeceklerinin lezzetiyle Bej, sakince sohbet etmek ve güzel bir yemekle kendini ödüllendirmek isteyenler için harika alternatifler sunuyor.
Kılıç Ali Paşa Mescidi Sokak
Kılıç Ali Paşa Camii’sinin hemen karşısında, Fasuli’nin olduğu sokak Kılıç Ali Paşa Mescidi sokak. Yazının başında bahsettiğimiz, birkaç yıl önce geçmeye korktuğumuz, bomboş ve viran sokak, şimdilerde ne ararsanız bulabileceğiniz yok yok bir restoranlar mekanı.
Sokağın sakinlerinden bu tonton köpeğin adını kimse bilmiyor. O ise herkesi tanıyor adeta. Kendini sevdirmesini ve oyun oynamayı çok seven köpeciğe biz ‘’Tombuş’’ ismini taktık. Görüntüsünün iriliğine aldanıp korkmanızı gerektiren hiçbir durum yok. Muhtemelen biraz ilgilenirseniz, siz kahvenizi yumudumlarken gelip ayağınızın dibine yatacaktır.
Dandin
Kılıç Ali Paşa Mescidi sokaktaki ilk durağımız Dandin Bakery oluyor. Sahibi Esra Hanım bizi güler yüzle karşılayıp, Dandin’in hikayesini anlatıyor. Eşi ile birlikte atölye olarak kullandıkları mekanı, tam karşılarındaki, sokağın ilk restoranlarından biri Pim açıldıktan sonra, cafe yapmaya karar vermişler. Yüksek tavanı, su yeşili tonların ağırlıklı olduğu ferah atmosferi ve açık mutfağı ile güven veren bir ortam oluşturulmuş.
Hemen hemen her şeyin ev yapımı olduğu Dandin, tam bir kahvaltı mekanı. Sonrasında da enfes tatlılar ve içeceklerle de vakit geçirebilirsiniz. Yakın zamanda menüsünde yenilenmeye gidecek olan Dandin’de yemekler ve makarnalar da servis edilmeye başlanacak. Sabahın erken saatlerinden, geceye kadar her zaman diliminde müşterisine hitap edebilecek Dandin, kaliteli sunumuyla beğenimizi kazandı.
Pim
Kılıç Ali Paşa Mescidi sokağının ilk restoranlarından biri olan Pim'de, Asya, Hatay ve Fas Mutfağı’nın seçkin örnekleri sunuluyor. Falafel ve Pitaları ile meşhur Pim, sokağın tek alkollü mekanı olarak da ilgi odağı.
Yakın zamanda çok daha geniş bir alkol menüsü sunulacak Pşm'e, evcil hayvan kabul ediliyor olması da takdirimizi kazandı. Mutfak özelliği olarak vejetaryenlere de hitap eden Pim, hemen yanında açtığı patisseriesi ile de oldukça iddialı.
Buckhead
Sevimli mi sevimli bu mekanın, kendisi gibi çok tatlı müdürü Ceyhan Martı, bir anne şefkatiyle karşılıyor bizi. Evinin mutfağındaymışcasına özenli hazırlanan tatlılar ve içecekler, mekanın huzurlu atmosferinde tam bir keyif sağlıyor. Mekanın müdavimleri tüm özel günlerini burada kutlamayı tercih ediyorlarmış.
Ceyhan Hanım’ın kız kardeşinin Florya’da bulunan butik pastanesinden sipariş edilen pastalar, kutlamalara ayrı bir renk katıyor. Siz de tebdili mekanda ferahlık vardır deyip, kutlama ve toplantılarınızı farklı bir yere taşımak isterseniz Buckhead’i arayabilirsiniz.
Key
Henüz sokağın yenilerinden olan Key, kumpir ve waffle cafe olarak hizmet veriyor. Yüksek tavanı ve açık alanı yaz için çok daha uygun olsa da, şimdilerde mangal sobalar ısınma ihtiyacını karşılıyor.
Baltazar
Eti ve hamburgeriyle meşhur Baltazar’ın Bağdat Caddesi’nde de bir şubesi bulunuyor. Sokağın hemen ortasında, köşede yer alan konumu kimseyi içeride oturtmuyor. Hava soğuk olmasına rağmen, dışarıdaki masalar dolup taşıyor.
Coffee Sapiens
Sahibi Burak Göğüş, çalışma hayatından biraz kenara çekilmek, kendi mekanını açmak istemiş ve 1,5 yıl önce Coffee Sapiens’i açmış. 3. dalga kavurmacı kahvecilerden olan Coffee Sapiens’in yakın zamanda bir imalathane ve eğitim verilecek bir merkezi açılacak. Karaköy’deki minik ve samimi mekanın yalnızca dışında oturabiliyorsunuz ama yeni bir düzenlemeyle belki içeride de oturma alanı oluşturulabilecek. Zaten muhtemelen o capcanlı sokağa gitmiş, en lezzetlisinden bir de kahve keyfi yapacaksanız ne iş olur kapalı alanda.
Gran Karaköy
2 yıldır Dünya Mutfağı’ndan iddialı yemekler sunan Gran’ın tatlıları, özellikle de suflesi oldukça meşhurmuş. Mekan biraz kuytuda kalıyor, bu nedenle de biraz karanlık. Ama güzel havalarda açık alanda yemekleri denemekte fayda var.
Birdies
İtalyan Mutfağı'nın en leziz örneklerini odun fırınından sofranıza getiren, Karaköy'ün yepyeni mekanlarından biri olan Birdies, makarnalar ve pizzaların yanı sıra kahvaltı da sunuyor. Şipşirin bu mekanı denemenizi tavsiye ederiz.
Muhit
Sokağın 4 yıl önce açılan ilk restoranı Muhit, çok tatlı bir şefe ve çalışanlara sahip. İlk zamanlar cafe konseptiyle hizmet veren mekan, zamanla Dünya Mutfağı’ndan çeşitli seçenekler sunmaya başlamış ve zaman içerisinde müdavimler edinmiş.
Yaz aylarında çok yoğunluk yaşadıklarını belirten Şef Sami Öztürk, ağırlıklı olarak İtalyan Mutfağı çalıştıklarını belirtiyor. Kendilerine samimi ev sahipliklerinden ve sohbetlerinden ötürü çok teşekkür ediyoruz.
Lol
Henüz Karaköy’de bir aylık bir mekan olan Lol’de her şey ev yapımı. Sağlıklı beslenmeye özen gösterenlere çeşitli alternatifler sunan Lol, yakında kendi kahvesini de kavurmaya başlayacak. Üst katındaki terasta devam eden tadilatın ardından, anlaşılan o ki, bu yazın en çok tercih edilen mekanları arasında kısa sürede yerini almayı başaracak. Jüs’ten sunulan sağlık deposu içecekler ve ev yapımı ice tea denenmeli.
Fasuli
Sokağın sonuna geldik. Hemen köşede, 15 yıldır İstanbul’un en güzel kuru fasulyesini pişiren Fasuli, ilk şubesi Cerrahpaşa’dan sonra Karaköy, Sirkeci ve Vatan Caddesi’ndeki diğer şubeleriyle de bu geleneği sürdürmeye devam ediyor. Güzelim İspir fasulyesini, Trabzon Tereyağı ve kendilerine özgü soslarıyla birleştirip bu lezzeti bizlere sundukları için Mehmet Akif Köse’ye teşekkür etmeyi borç biliriz.
E sahibi Rizeli olunca, Karadeniz Mutfağı’nın diğer özel lezzetleri de olmazsa olmazdı tabi. Laz Böreği, Mıhlama, Karalahana Sarması, Turşu Kavurması ve dahası… Hepsi fasuli şubelerinde özenle sunuluyor. Ayrıca meşhur ispir fasulyesini, kendi tarlalarından getirtilen çayları, Balıkesir’de yalnızca Fasuli için ekilip, toplanan hasattan yapılan turşulardan da satın almanız mümkün.
