Şeker, içerisinde karbonhidrat bulunan tüm besinlerde mevcuttur. Patates, muz, pirinç gibi beslenme kaynakları şeker bakımından da oldukça zenginlerdir. Bunların özellikle aktif yaşayan ve spor yapan insanlar tarafından mutlak suretle tüketilmesi gerekir. Ayrıca meyvelerden alınan doğal şeker de gün içerisindeki enerjimizi sağlayan başlıca öğelerden. Fakat her şey gibi şekerin fazla tüketilmesi ve hatta aşırıya kaçılması kilo problemi başta olmak üzere pek çok hastalığın kaynağını oluşturuyor.



Şekerin beyaz toz haline getirilmesi, GDO’lu ve kimyasal işlemden geçtiği anlamına geliyor. Bu işlenmiş şeker zamanla organların ciddi zarar görmesine yol açıyor. Buna bal, mısır ve akçaağaç şuruplarını da dahil edebilirsiniz. Şekerin her formu gereğinden fazla tüketildiğinde kısa zamanda kilo, yağlanma, organlarda işlevsizlik ve kronik pek çok hastalığa sebebiyet veriyor. Her ne kadar trans yağlar ve tuz kadar tehlikeli olmadığı düşünülse de, en az onlar kadar hatta belki de çok daha fazla sağlığımızı tehdit ediyor. 

Fazla karbonhidrat ve işlenmiş şeker tüketimi, özellikle göbek bölgesinde yağlanmaya yol açarak iç organların bir süre sonra çeşitli hastalıklarla sinyal vermesine neden oluyor. Kalp krizinden sorumlu kötü kolesterolü ve bir çeşit yağ asidi olan trigliseridleri arttırıyor. Aynı zamanda bağışıklık sistemini de önemli ölçüde zarara uğratıyor. Bağışıklık sistemi zarar gördükçe hastalıkların vücutta ortaya çıkmaları da kaçınılmaz oluyor. Özellikle karaciğer en çok etkilenen organ olarak ilk sırada yer alıyor. Şekerin en az alkol kadar karaciğere zarar verdiği de kanıtlanan bilgiler arasında.



Hamilelikte ve çocukların gelişiminde şeker tüketimi ayrı bir önem arz ediyor. Hamilelikte anne adayının fazla şeker tüketmesi, bebekteki kas gelişimini olumsuz yönde etkiliyor. Şeker çocuklarda hiperaktiviteyi, gerginliği, konsantrasyon problemlerini ve huysuzluğu artırıp küçük yaşta dişlerinde çürümeye ve diş kayıplarına yol açıyor. Bunun sonucunda da genç yaşta hastalıklar çocukları pençesine alıyor. Yalnızca dişlerde değil gözlerde de zamanla yetersizlik görülebiliyor. Vücudun kalsiyum ve magnezyum emilimini güçleştirmesi nedeniyle kemik hastalıklarına davetiye çıkarıyor. Ayrıca vücudun pek çok bölgesinde nükseden kanserin de en önemli sebeplerinden biri.

Şekerin zararlarına dikkatlerin çevrildiği şu günlerde yepyeni bir kampanya başlatıldı:''Çocuğuma şeker verme!''. Beslenme uzmanları çocukları şekerle ödüllendirmenin aslında sağlıklarına ciddi zarar verdiğini söylerken, şeker yerine kitap, kalem, defter hediye etmenin gelecek aydınlık nesiller için çok daha faydalı hediyeler olduklarını belirtiyorlar.