Ünlü İç Mimarlar İdil Özbek ve Muhammet Taşlı İle Mekan Tasarımı Ve Trendleri Üzerine Keyifli Bir Röportaj

Biliyorsunuz, mekan.com olarak, geçtiğimiz aylarda üyelerimizin oylarıyla, 2015 yılının en iyi mekanlarını seçtik. Mekanların hizmet kalitelerinin ve lezzetlerinin yanı sıra, mimarisi, yaratılan atmosfer ve yapılan işe en uygun mekan tasarımları da gözardı edilmedi. Biz de buradan yola çıkarak, ödül verdiğimiz 2015 yılının en iyi spa merkezi The Marmara Spa ve 2015 yılının en iyi kuaförü Garage Hair Repair Studio’nun mekan tasarımını da üstlenen, ID İstanbul’dan  İç Mimarlar İdil Özbek ve Muhammet Taşlı ile bir röportaj gerçekleştirdik. Kendilerine çok teşekkür ediyor ve röportajımıza geçiyoruz.



-Bomboş bir mekana giriyorsunuz ve sizden baştan bir mekan yaratmanız isteniyor. İlk olarak nelere dikkat ediyorsunuz? Süreçte sizi yola çıkaran ilk adımlar neler oluyor?  Örnek verebilir misiniz?

Öncelikle müşterimizin profilidir bizim başlangıcımız. Sonrasında ise o mekanın nereye ve hangi zamana ait olduğu ile ilgileniriz. Bazen çok kötü kullanılmış ve bomboş olmayan bir yeri de yapıyor oluyoruz. Biz her zaman boşluğu hayal ederiz. Biraz sanatsal bakmak gerekiyor, boşlukta hayal kurmak ve müşterinize iyi bir kıyafet diker gibi projeyi yaratmanız gerekiyor.

-Oluşturduğunuz mekanlarda sizin kendi adınıza olmazsa olmazınız var mı, bir imza gibi?

Bizim için mekan kullanımı ve kullanıcının rahatlığı çok önemli. Bu doğrultuda bizim imzamız, hiçbiri tam olarak birbirine benzemeyen her zaman yeniyi arayan mekanlar yapmak olsa gerek.

İstanbul - Gencer Evi

-Tasarımlarınızı hangi mekanlarda görebiliriz?

Tasarımlarımız, İstanbul başta olmak üzere ülke çapında ve hatta Avrupa’da güzel mekanlarda kullanılıyor.

-Genelde mekan sahiplerinden ne gibi talepler alıyorsunuz?

Onlar genelde bir hayal ile bize gelirler, ben buradayım ve buraya gitmek istiyorum derler. Daha iyiyi isteyen müşterilere sahibiz ve bu bizi çok fazlasıyla besliyor.


İstanbul - Prototype

-Mesleğinizde hangi akım ya da tarzlardan etkileniyor ve besleniyorsunuz?

Biz içeriği olan, hikayesi olan ve gerçekten alttan beslenen her akımdan ve tarzdan besleniyoruz.

-İstanbul çehresinde yapılan mimari değişikliklere nasıl bakıyorsunuz? Eski Mimari özellikle Karaköy ve Tophane civarında yeniden şekilleniyor. Bu tip mekanları gezip, inceleme fırsatınız oluyor mu? Neler düşünüyorsunuz?

Biz tam bu bahsettiğiniz mekanların kalbi olan Tophane’de 3 yıldır varız. Buraya Kuruçeşme ofisimizi taşıyarak marjinal bir karar aldık. Bu bize gösterdi ki hayat burada!

-Yeni mekan açacak girişimcilere önerileriniz neler?

Mekanlarından önce yapmak istediklerini gerçekten yazmaları ve ne istediklerini çok iyi çalışmaları gerekiyor. Tutku ile yaklaşılan her işte bir an oluyor ve doğru mekanı buluyorsun. Sonrasında biz onlara yardım etmek için varız.

İstanbul - Mekhann

-Son dönemde açılan pek çok restoran’ın aydınlatması oldukça loş. Bunun özel bir nedeni var mı?

İnsanlar ne çok karanlık ne de çok aydınlıktan hoşlanıyorlar. Onlara günün her saati yeni şeyler hissettiren bir ışık kullanımı var artık. Bu çeşitlilik çok çok güzel.

-Çalışma alanlarımızı biraz daha enerjik hale getirebilmemiz için küçük tüyolarınız var mı?

Doğru renkler ve gerçek materyaller kullandığınız her mekan insana enerji verir. Aslında insan ruhu en çok ferahlıktan ve iç açıcı olmaktan beslenir. Bu çok değerli bizim için.

-Hayalini kurduğunuz ve ‘’Bir gün böyle bir yer tasarlamak istiyorum’’ dediğiniz bir projeniz var mı?

Önümüze çok şanslıyız ki her gün yeni ve gerçekten ‘’bunu yapmak istiyoruz’’ dediğimiz işler geliyor. M2 ve çeşit anlamında bir tercihimiz yok bu bir şans.

-Malum sosyal medya hayatımızın vazgeçilmez bir parçası oldu. Artık reklamlar sosyal medya üzerinden ilerliyor. Bir mekanı içerisindeki mimari unsurlarla bile tanıyıp, ününü o  şekilde duyduğumuz oluyor. Örneğin, Montag’ın içerisinde bulunan el oyması tablo, pek çok müşteriyi oraya görmek için çeken bir unsur. Siz bu tip çalışmalar yapıyor  musunuz?

Böyle bir şeyi hedeflemiyoruz ama belki de yaptığımız işlerde akılda kalıcı olmasını istediğimiz unsurlar insanlarda böyle bir şey yaratıyor olabilir. Çok keyifli.

İstanbul - Cozy Flats

-Son olarak 2016 yılının öne çıkan mimari öğeleri neler?

Bu senenin yeni söylediği bir şey olmadığını düşünüyoruz. Şu an bir tüketim dönemindeyiz ve bu bize öne çıkan şeyleri göstermiyor. Ama şunu biliyoruz, insanlar daha insani şeyler istiyorlar; artık ev gibi ofisleri olsun istiyorlar, ofisleri gibi evler aynı zamanda. Çok keskin geçişler yaşamak istemiyorlar gün içinde. Aynı, kafelerin evlerimize benzemesi gibi.