Medikal Masaj
Uygulamalarda mayo veya şort giyilerek üzerimiz bir çarşafla örtülmektedir, vücudun hangi bölgesinde çalışma yapılacaksa o bölge açılarak masaj maniplasyonları tatbik edilir. Bayanlar ve baylar ayrı, ayrı uygulamalara alınır. İstenmeyen ve kronik ağrılardan kurtulacak, Bel ve boyun fıtığı, Siyatik, Kireçlenme, Ödem, Varis, Spazm, Lenfoma, gibi rahatsızlıklarda çok etkili olduğu bilinmektedir.
Refleksoloji Masajı
Ayaklar vücudumuzun aynasıdır prensibinden yola çıkılarak belirginleşen ve uzak doğu geleneksel tıbbının değişilmez bir parçasını oluşturan bu masajda ayak tabanında belirli noktalara bası uygulanmaktadır. Ayakta her bir nokta vücutta belli organ ve dokuları temsil eder. Refleksoloji, bir tür denge masajıdır ve kişinin kendisini fiziksel, duygusal ve ruhsal olarak iyi hissetmesini sağlar. Ayakta belli noktalara kişinin verdiği tepkiler göre sorunlar tespit edilip onarılmaya çalışılır. Süre yaklaşık 30 dakikadır. Refleksoloji ayaklarda bedenin tüm bölgelerine, organlarına ve sistemlerine karşılık gelen refleks noktaları olduğu ve bu noktaların beden anatomisinin aynası olduğu prensibine dayanan bir sanattır. Özel el ve parmak teknikleriyle refleks noktalarına uygulanan baskı, stresin azalmasını sağlayarak bedende fizyolojik değişikliklere yol açarak vücut fonksiyonlarının normale dönmesi ile insana rahatlama hissi veren bir yöntemdir. Refleksoloji masajının, aşağıdakiler de dahil, pek çok sıkıntıya iyi geldiği görülmüştür.
Lenf Drenaj Masajı
Lenf Drenaj Masajı, bölgesel zayıflama ve vücut sıkılaştırma kürlerinde alınacak sonucun kalite ve kalıcığını arttırmak için tek başına uygulanabileceği gibi özellikle Kavitasyon, Radyofrekans, Elektroterapi, Power Plate gibi sistemlerle kombine bir şekilde uygulandığında çok daha çok çabuk ve vermli sonuçlar sağlamaktadır. Lenf Drenaj Masajı, sadece lenf sisteminin aktive edilerek bölgesel yağlanmaya neden olan ödem ve toksinin idrar yolu ile atılmasını sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda yoğun bir şekilde dolaşım sistemi düzene soktuğu için hücrelere daha yoğunun kanın ulaşması ile birlikte derinin ve dokunun da sıkılaşmasını sağlar. Tüm bu özelliklerinin yanı sıra Lenf Drenaj Masajının metabolizmayı hızlandırmaya yönelik etkisi kilo verme sürecine hız kattığı gibi, aynı zamanda son derece keyifli ve dinlendiricidir. Lenf Drenaj Masajı bölgesel zayıflama kürleri haricinde, özellikle menapoz döneminde hormonal değişimlere bağlı olarak vücudda biriken ödeminde atılmasında son derece etkilidir.
Selülit Masajı
Selülit bir bağ dokusu iltihabı ve kan dolaşımı bozukluğudur. Kan ve lenf dolaşımındaki bozukluk yağ dokusundaki artış toksik madde birikimine yol açar selülit masajı kan ve lenf dolaşımını hareket geçirir ve dokuların taze oksijen ile dolmasını sağlar ideal bir sonuç için 10 – 15 seans gereklidir. Bu uygulama haftada en az 2 kez uygulanmaktadır. Selülit tedavisinde etkili olan 2 yöntem vardır. • Dolaşım masajı • Lenfatik drenej masajı Hangi bölgelerde uygulanır? • Bacaklar • Kollar • Karın
Aromatik Masaj
Temeli fito terapiye (bitkisel tedavi) dayanan aroma terapi çeşitli yöntemlerle bitki ve meyve öz sularını elde edilip cilt ve vücut güzelliği için kulanılması yöntemidir. Aroma terapi deyince ilk akla gelen küçük şişelerde ki güzel kokulu esans ve yağlardır. Konsantre halde bulunan bu yağların gül, susam, lavanta, limon, ardıç, portakal gibi çeşitleri vardır. Tıpkı bitkilerde olduğu gibi her bir aromatik yağın özelliği ve faydası farklıdır bazılar strese iyi gelirken bazıları da ağrıları azaltır yada dolaşımı düzenler. Önemli olan doğru kişiye doğru yağı seçebilmek ve bu yağ karışımlarını doğru bir teknik ile uygulamaktır. Masaj hareketleri ile uygulanan aroma terapi son derece keyifli ve dinlendiricidir. Kişinin ihtiyacına göre haftada bir ya da onbeş günde bir uygulanabilir. Hafta içinde sadece 1 saatinizi kendinize ayırıp bu keyfi yaşamak ve stresten arınmak mümkündür.
Anti Aging
Anti-Aging kelime anlamı itibarı ile “yaşlılığa karşı” demektir. Anti-Aging terimini tıbbi olarak, aktif tedbir alma veya koruyucu tıp olarak nitelendirebiliriz. Anti-Aging yaşlanmayı mümkün olduğu kadar yavaşlatmak ve vücudun bir bütün olarak orantılı ve sağlıklı yaşlanmasını sağlamak amacıyla uygulanır. Cilt dokusunu ve bağlayıcı hücreleri yenilemek, hormonal dengesizlikleri erkek ve kadında ayrı ayrı ele alarak dengelemek, cinsel gücü ve sağlığı arttırmak, yaşlanma sonucu oluşabilecek hastalıklara karşı erken tanı ve önlem almak Anti-Aging ‘in uygulama amaçlarından başlıcalarıdır.
Ozon Terapi
Ozon tedavisi doku ve hücreleri oksijenlendirerek ve toksinlerin vücuttan atılımını arttırarak birçok patolojik durumu iyileştirir veya tamamen düzeltir. Bu olumlu sonuçlar bir seri tıbbi araştırma ve tıbbi yayın ile kanıtlanmış olmakla birlikte kural olarak hastalıkların tedavisinde ozon diğer klasik tedavilere ek olarak uygulanır ve tamamlayıcı tedavi grubuna girer.
Biorezonans (Yakında Hizmete Girecektir)
Biorezonans tedavi yöntemi, vücuttaki frekans örneklerine (vücuda ait titreşim örneği) dayanmaktadır. Hiçbir yan etkisinin olmadığı 30 yıldan fazla bir süredir kanıtlanmış ağrısız ve ilaçsız, biyolojik bir metottur. Geleneksel ilaçla tedavide sadece hastalığın belirtileri giderilir fakat biorezonans tedavisi ile hastalığın esası temel alınmakta ve tedavi kökten sağlanmaktadır.
Selülit Masajı
Selülit masajına, diğer bütün masaj türlerinde olduğu gibi, ayaktan kalbe sıvazlama hareketiyle başlanır. Böylelikle kişi rahatlatılır. Daha sonra selülitlerin bulunduğu üst bacak ve basen bölgesinde hareketler daha yoğunlaşır. Sıvazlama hareketiyle dolaşım hızlandırılır. Daha sonra yoğurma ve vurma hareketiyle yağlar kırılır. Ardından sıvazlama hareketi böbrek yönünde doğru olur. Selülit masajında yoğun olarak kullanılan hareketler dolaşımı hızlandırmak için sıvazlama, vücuttaki yağları kırmak için yoğurma ve buna yardımcı olarak vurma hareketi yapılır. Bu hareketler bacakta 20 dakika kadar, karın ve kollarda 10 dakika kadar sürer. Son olarak sıvazlama hareketiyle masaja son verilir.
Elektroterapi
Elektroterapi, teşhis ve tedavi amacıyla elektriksel ajanların kullanılmasıdır. Tarihçesi oldukça eskiye dayamaktadır. Tıpta bir çok yeni ilerleme ile kıyaslandığında elektroterapinin bir çok şeklinin eski uygulamalarla devam ettiği görülmektedir. elektrotrapiEndorfinler, vücudun ağrı kontrolleri ile ilgili maddelerdir ve elektroterapi bu maddelerin vücutta salınımını artırır. Aynı şekilde elektriksel kas stimülasyonu da vücuttaki endorfin oranını artırmaktadır. Elektroterapinin başarılı sonuçlar doğurması için doğru alet seçimi, uygun ve etkili tedavinin seçimi, doğru uygulama ve sonuçların doğru değerlendirilmesine bağlıdır. Galvanik akımlar, alçak frekanslı akımlar, galvona-faradik akımlar ve yüksek frekanslı akımlar elektroterapide kullanılan bazı akım çeşitleridir. Bu akımlar çeşitli şekillerde modifiye edilip, farklı şekillerde uygulanarak çok çeşitli hastalık gruplarında test ve tedavi amaçlı kullanılabilmektedir. Ağrılı durumlar, travmalar, kas zayıfıkları, romatizmal hastalıklar, myalji, nevralji, periatrit, artroz ve daha bir çok hastalıkta elektroterapi yöntemi kullanılabilmektedir. Elektroterapinin uygulanma süresi ve uygulanan akımın şiddeti kullanılan akım çeşidi ve tedavi edilecek hastalığa göre değişmektedir. TENS, Ultrason, Kısa Dalga Diatermi, Rus Akımı, Enterferansiyel Akım, Diadinamik Akım, Faradik Akım, Galvanik Akım elektroterapide kullanılan bazı akım çeşitleridir.
Lpg
LPG nasıl etki yapmaktadır? LPG uygulamaya alınan bölgelerde kan dolaşımı ve lenfatik dolaşımı arttırmakta, metabolik atıkların eliminisyonuna yardım ederek doku drenajı sağlamakta, mevcut fibroz bantları serbestleştirerek deriye esneklik kazandırmaktadır. LPG uygulaması ile deriden kasa kadar tüm cilt altı dokuların yeniden şekillendirilmesi sağlanır. LPG uygulamaları nasıl yapılmaktadır? LPG tedavisi, hastaya göre değişen protokol ve programlar seçilerek yapılmaktadır. Uygulamalar, 10 – 20 seans arasında değişmektedir. Tedavi sırasında her hastaya özel uygulama çorabı giydirilmektedir. LPG endermoloji tedavisi tamamen ağrısız olmasının yanı sıra hastada stres azaltıcı ve rahatlatıcı etkilere sahiptir. Her bir seansta uygulama 35 dakika sürmektedir. LPG kilo kaybı yapar mı? Esas olarak selüliti tedavi etmekle birlikte uygulanan alanlarda lokal incelmeler de sağlamaktadır. LPG, liposuction ameliyatına alternatif bir tedavi midir? Liposuction vücut kontur düzeltmesi sağlayan ve yağ hacmini azaltan etkin bir cerrahi yöntemidir. Ancak selüliti ve deri düzensizliklerini tam olarak yok etmez. LPG vücut kontur düzeltmelerinde liposuctiona alternatif bir yöntem olmamakla birlikte liposuction’la kombine edildiğinde daha mükemmel sonuçlar alınmasını sağlar. LPG spordan daha etkili midir? Spor, vücut sağlığı için kaçınılmaz önemde olmakla birlikte oluşmuş selüliti yok etmemektedir. En ideal olan LPG endermoloji tedavisi ile birlikte spor kombine edilmesidir. LPG’nin uygulama alanları nelerdir? LPG, hem estetik amaçlı hem de tedavi amaçlı birçok uygulama alanına sahip bir cihazdır. Estetik amaçlı uygulama alanları: .Selülit tedavisi .Vücut kontur düzeltmeleri ve lokal inceltmeler .Sarkık derinin tonus ve elastikiyetini artırma .Liposuction sonrası iyileşme sürecini hızlandırma ve düzensizlikleri ortadan kaldırma Diğer estetik ameliyatlar sonrası skarların yumuşatılması ve düzensizliklerin giderilmesi Tedavi amaçlı kullanım alanları .Spor yaralanmaları .Fizik tedavi uygulamaları (Fibrozit, tendinit, lumbalji, servikalji…) .Travma ve yanık sonrası skarlar .Cerrahi ve travma sonrası oluşan ödem .Lenfodem tedavisi
Lenf Dranaj
Lenf drenajı yöntemi, lenf sisteminde oluşmuş tıkanıklıkları bloke etmeyi amaçlayan bir sistemdir. Lenf drenaj metodu ile lenf sıvısının serbest akışı sağlanmaktadır. Uygun diyet ve egzersiz programı ile oluşan ağırlık kaybı sonrasında vücudu sıkılaştırmakta ve vücutta biriken sıvı ve toksinlerin atılmasında etkilidir. Lenfatik drenaj yöntemi ile lenf sıvısının temizlenmesini ve akımının hızlanmasını sağlamak mümkündür. Bu yöntemin, bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve enfeksiyonlara karşı da direnç sağladığı düşünülmektedir. Çok fonksiyonlu yüksek teknolojide yeni Aktif Bio frekans dalgalarıyla güçlü terapi cihazı elektriksel frekanslar verilerek lenf drenaj uygulaması yapmaktadır. Vücuttaki lenfatik ve venöz dolaşım hızlandırılır, böylece damarlar arasında biriken sıvının drene edilmesine ortam yaratılır. Çeşitli hastalıklar sebebiyle vücutta oluşan ödemin atılmasında, selülit tedavisinde, bölgesel zayıflama ve vücut sıkılaştırma programlarının etkinliğini arttıran bir yöntemdir. Lenf drenaj vücutta oluşan ödemin atılmasında, selülit tedavisinde, bölgesel zayıflama ve vücut sıkılaştırma programlarının etkinliğini arttıran bir yöntemdir. Kardiovasküler sistem gibi sıvı transportu sağlayan bir sistem olan lenfatik sistem, kardiovaskuler sistem gibi merkezi bir pompaya sahip olmayıp, bir drenaj sistemdir. Bu drenaj sistemi sayesinde, hücreler arası sıvıdan kan kapillerlerine geçemeyen plazma yatağa aktarılır. Lenfatik sistem, prensip yapısı itibariyle lenfatik damarlar ve lenfatik dokulardan oluşur. Lenf Drenaj programı İle vücutta biriken toksin ve ödemi atmak, dolaşım bozukluğu problemleri indirmek, lokal olarak yağların biriktiği bölgeleri toparlamak, dilediğiniz ölçülere ve vücut şekline kavuşabilmek için uygulanan geniş kapsamlı bir bulgudur. Kan dolaşımını hızlandıran ve vücutta biriken toksinlerin idrar yoluyla atılımını sağlayan bir yöntem. Vücuttaki lenfatik ve kan dolaşımı hızlandırılır. Böylece damarlar arasında biriken sıvının drene edilmesine ortam yaratılır. Lenf drenaj- lenf akımının düzenlenmesinde, kas dokusu ve vücut sarkıklıklarının toparlanmasında, ameliyat öncesi ve sonrası sıkıntılarda, varis, ödem, selülit ve kilo problemlerde kullanılabilir. Ancak sigara ve alkol içenler için bu ideal bir yöntemdir.
Kavitasyon
Ultra Lipo Kavitasyon; Ultrasonik ses dalgaları ile yağ hücrelerinin yakılması yöntemidir. 20 ila 70 Khz aralığında bulunan spesifik ultrason dalgaları akustik kavitasyon etkisi oluşturma özelliğine sahiptir. Odaklanmış yüksek enerji dalgaları (akustik kavitasyon) yağ hücreleri ve selülitin intertistiyel sıvıları içinde gaz formunda mikrokabarcıklar meydana getirir. Sıvıların birbirini izleyen değişim evreleri negatif basınç ve pozitif basınç sonucu yağ hücreleri şiddetle içeriye doğru patlar. Bu patlamalar esnasında bir mikro saniyede 1,000 atmosferlik basınç ve 5,000 C sıcaklık açığa çıkar. Bunun neticesinde karaciğer tarafından metabolize edilecek denatüre olmuş yağ hücreleri ve su serbest kalır. Kavitasyon dalgaları etraf doku ve cilt yapısının korunması için palslı ve son derece selektif çalışır. Kavitasyon uygulamasında prob cilt üzerine yüzeyden temas halinde hafifçe gezdirilerek kullanıldığı için cerrahi operasyon etkisi yaratmaz. Ultra Kavitasyon Liposuction’dan hangi özellikleri ile ayrılır? Avantajları nelerdir? Liposuction veya Abdominoplasti (karın germe) denilen yöntemleri gerektiren durumlar dışında, ameliyatsız çözüm isteyen kişiler için alternatiftir. Ultra Kavitasyonun Avantajları: Ağrısızdır, cerrahi müdahale gerektirmez, selülit ve yağ parçalamada etkili olduğu bilinmektedir. Kaç seans uygulama gerekir? Uygulama yapılacak bölgenin büyüklüğü ve yoğunluğuna göre değişebilmekle birlikte 10-15 gün aralıklarla 4-8 seans arasında uygulanır. Birlikte yapılması gereken yardımcı uygulamalara göre bu süreler değişkenlik gösterebilir. Kimlere yapılmaz? Yüksek tansiyon, koroner kalp hastalığı, diyabet, kan koagülasyon disfonksiyon rahatsızlıklarında Amaçlanan uygulama bölgesinde yara veya dermatit bulunması halinde Amaçlanan uygulama bölgesinde metal protez bulunması halinde Hamilelerde Akut veya kronik hastalıklar veya ciddi patolojik değişiklikler yaşamış kişiler de kullanılmaz. Erkeklere de bu uygulamalar yapılabilir mi? Tabi ki erkeklere de bu uygulamaları rahatça yapılabilir. Bu sistemde erkek, kadın ayrımı yoktur. Sonuç alabilmek için ne kadar süre geçmeli ve bu arada neler yapılmalı? Özel bir Diyet, spor takviyesi gerekmemekle beraber, nasıl olsa böyle bir uygulama yaptırdım diye fazla yemek kaybedilen yağların yeniden oluşmasına neden olur. Yine de serbestleşen yağ asitlerini harcamak ve yenilerini depolamamak için ultra kavitasyon ile hipoosmolar lipotomi ertesi, yaşa ve bedene uygun bir beslenme ve hareket etmenin haricinde özel bir çaba gerekmez. İlk seanstan itibaren yağlı bölgede elle tutulur bir yumuşama, ardından da sertleşip küçülme hissedilir. Gözle görülür sonuçlar ise 15. günden itibaren görülebilir.
Derin Isı
Derin ısı tedavisinin lokalize uygulamaları için, ileri elektronik teknolojisiyle tasarlanmış, selülit ve lokal yağlanmalardan kaynaklanan estetik problemlerin çözümünde eşsiz bir yöntemdir. Uygulandığı alanlardaki tedavi edici etkisi -Metabolizmanın desteklenmesi, -Kan akımı üzerindeki etkisi, -Doku sıvılarının atılması, -Lokal yağ hücrelerinin eritilmesi, -Dokunun sıkılaştırılması, -Derinin yeniden canlandırılması. Genel Etkileri -Vücut hacminde ve ağırlığında belirgin azalma, -Canlılığın ve iyilik hissinin arttırılması, -Sinirliliğin azalması, -Uyku kalitesinin artışı, -Ağrılı kas gerginliklerinin azalması. Etkileri ilk uygulamadan itibaren görülür. Termoter (Isı Battaniyesi) İki amaçlı kullanılır A. Zayıflama tedavisinde B. Yosun – çamur uygulamalarında Kilolu ve kilosu bütün vücuduna dağılmış, yağları özellikle tüm vücutta olan kişilerde ve özellikle kalın bir yağ tabakası varsa kullanılır. Vücuda sürülen bitkisel inceltici ürünün ısı vasıtasıyla ciltten emilmesi sağlanmış olur. Kalın yağ tabakası içerisinde ısı vasıtasıyla dolaşımın artmasını birikmiş olan atık madde ve toksin ile dolu lenf sıvısının atılmasını. Vücutta 1 derecelik ısı artışnda metabolizma %14 hızlanır. Yağlar içinde metabolizmayı hızlandırarak zayıflamayı sağlar. Ürünün ciltten daha iyi emilmesini ve daha iyi etki göstermesini sağlar. Uygulama Sıklığı Haftada 2 kez idealdir.
Cilt Bakımları
TRİA CLUB Cilt Bakımı Programları -Anti Ageing Bakımları -Akne/ Sivilce Bakımları -Cildi Beyazlatma / Parlaklığını Düzenleme -Güneş, Akne ve Doğum Lekelerinin Hafifletilmesi -Koyu Göz Çevresi ve Çizgilerinin Bakımı -Yoğun Cilt Temizliği, Siyah Nokta Temizliği Cildin yapısı Cildimiz birçok tabakadan oluşmakla beraber kısacası ana üç katmanda inceleyebiliriz: Dış tabaka (Epidermis): Cilt hücreleri, pigment ve proteinleri içerir. Orta tabaka (Dermis): Kan damarlarını, bazı kıl foliküllerini, yağ bezlerini ve sinirleri içerir. Epidermisin beslenmesini sağlar. İç tabaka (Subkutanöz tabaka): Bazı kıl foliküllerini, ter bezlerini, kan damarlarını ve yağ dokuyu içerir. Her tabaka cildin esnekliğini sağlayan kollagen ve elastin liflerinden oluşmuş bağ doku ile desteklenmektedir. Cilde destek olan tedaviler cildin bu katmanlarına göre farklı faydalar sağlamaktadır. Örneğin kimyasal peeling epidermis üzerinde etkili olurken, lazer rejuvenasyon işlemiyle dermis tabakası hedeflenmektedir. Cilt tipi nasıl belirleniyor? Salonumuzda bakıma başlamadan önce kapsamlı bir cilt analizi yapılır ve böylece yağ, nem ve elastikiyet oranı göz önünde bulundurularak cildin yağlı, kuru, normal olgun ya da hassas olduğuna karar verildikten sonra, cildinize uygun programlar düzenlenir. Cilt bakımı neden gereklidir? Cildimiz UV ışınları, makyaj, serbest radikaller, sigara, stres, yanlış beslenme gibi nedenlerden dolayı zamanla dengesini kaybeder. Sadece estetik değil, sağlık açısından da cildimizin temizlik ve bakımına özen göstermek yaşımız ilerledikçe oluşacak kırışıklık ve deformasyon gibi problemlerin önlenmesi bakımından çok faydalıdır. Cilt bakımı cildin asitlik derecesini düzenlemek, gözeneklerin temizlenmesini ve sıkılaşmasını sağlamakta en önemli unsurdur. Kimler cilt bakımı yaptırmalıdır? 20 yaşından sonra cildinde hiçbir problem olmayanların dahi ayda bir kez cilt bakımı yaptırması öneriliyor. Akne, sivilce tedavisi, hücre onarımı, nem oranının düzenlenmesi, ince çizgilerin azaltılması için uygulanıyor. Cilt bakımı için hangi yöntemler kullanılıyor? Kişinin günlük aktivitesini engellemeyecek lunch- time peeling, kimyasal peeling, gözeneklerin temizlenmesini sağlayan derin peeling’lerin yanı sıra, cilt tipi ve ihtiyacına göre serum, masaj ve akneyle sivilceleri kurutmak için maskeler uygulanıyor.
Akne Uygulaması
Haftalık seanslarla ısı ve ışıktan oluşan uygulamalar sonucu akne oluşturan mikroorganizmalara etki ederek daha az ilaçla daha çabuk netice alınmasını sağlar.
Leke Bakımı
Yaşlılık lekeleri,güneş lekeleri,doğumsal lekeler gibi tanıları dermatologlar tarafından konulan lekeler de merkezimizde Skin Station IPL sistemi ile müdahale ediyoruz. IPL sistemi yoğunlaştırılmış ışın atımlarıyla renk maddesini azaltır ve leke kademeli olarak yok olur. Seans sayısı lekelere göre değişir. Her seans 15 – 20 dk sürer. Seans araları 4 – 8 hafta olmalıdır. Leke derinliği seans sayısında çok etkilidir. Leke Bakımında Obagi Ürünleri Kullanılmaktadır. Obagi-C® Rx System, koyu lekeleri düzelten, cilt devir hızını arttıran ve serbest radikalleri etkisiz kılan, gelecekte oluşabilecek cilt hücre hasarını minimize eden, güçlü C Vitamini ile formüle edilen tek reçete gücündeki cilt bakım sistemidir.
Jet Peel
Cildi mekanik olarak soyma işlemidir. Cildi yeniler, tazeler, onarır ve cilt sorunlarını çözmeye yönelik hızlı bir tedavi yöntemidir. Sorunlu deriyi yavaşca soyar ve ciltte oluşan çizgileri jet akımla giderilmesini sağlar. Aynı zamanda cilde vitamin ve onarıcı maddeleri, cildin alt katmanlarına kadar ulaşmasını sağlayarak buradaki atıkların dışarı kolayca çıkmasına yardımcı olur. Cildi istenilen sağlıklı görüntüye kısa zamanda kavuşturur. http://www.youtube.com/watch?v=R9GUIX91NKU&feature=youtu.be http://www.youtube.com/watch?v=l5vD4ito76M&feature=youtu.be
Yüz Liftingi
Yüz liftingi yaşlanma, sık sık kilo alıp verme, aşırı mimik hareketleri, UV ışınları, aşırı yağlanma gibi nedenlerden dolayı yüzde oluşan sarkma gevşeme ve kırışıklıkları önleyen mevcut deformasyonları önleyen bir yöntemdir.
Göğüs Lifting
Göğüs Lifting kürü , özellikle kilo alıp verme , emzirme ve doğal yaşlanma süreci içinde sarkmış, diriliğini kaybetmiş göğüs dokusunun dikleşmesini ve sıkılaşmasını sağlar.
Vücut Lifting
Vücut şekillendirmenin amacı vücut şekil ve oranlarını olumsuz yönde etkileyen kusurların düzeltilerek, kişinin görünümünün iyileştirilmesi ve özgüveninin arttırılmasıdır. Bu amaçla seçilebilecek pek çok yöntem mevcuttur. Yılların getirmiş olduğu vücuttaki sarkmalar, bel, karın, meme, popo bölgesinde oluşan çatlaklar için vücut liftingi uygulanır.
Parafinli Göğüs Bakım Seti
-Yaz gelmeden arzu ettiğiniz dolgun göğüslere sahip olma şansı… -Dolgun ve şekilli göğüsler her kadının hayalidir… -Artık geçici yöntemlere gerek yok! Ağır sutyenlerin içerisinde ter dökmenize gerek yok! Careffin göğüs dolgunlaştıcı parafinli sütyen ile günden güne daha dolgun göğüslere sahip olacaksınız… -20 gün içerisinde ürün tercihinize göre yarım beden büyük veya daha dik ve sıkı göğüslere sahip olma garantisi. - Careffin ile; estetik ameliyat olmadan, ağrısız ve acısız kalıcı göğüs büyütmek artık mümkün! -Careffin ile artık destekli sutyenlerinizi çöpe atın! Silikonsuz dolgunluğun bitkisel formülüyle vücudunuzla barışın… %99 Etkili Dolgun ve şekilli göğüsler… Artık geçici yöntemlere gerek yok! Ağır sutyenlerin içerisinde ter dökmenize gerek yok! Careffin parafinli sutyen ile göğüs büyütücü / göğüs dikleştirici ve sıkılaştırıcı bakım seti ile günden güne daha dolgun göğüslere sahip olacaksınız… Careffin kadınların en büyük hayalini gerçekleştiriyor! İçeriğinde Parafinli sütyen ve krem ile göğüsleri sıkılaştırır toparlar büyümesini sağlar. CAREFFIN PARAFİNLİ SÜTYEN: Koton sutyen içinde bulunan kozmetik parafin göğüsleri rahatlatır dikleştirir, cildi parlatır ve yumuşatır. Ve su bazlı silikon sayesinde sızıntı yapmadan e vitamini ile göğüsleri besler yoğun nem banyosu yaptırarak dikleştirir ve pürüssüzleştirir. CAREFFIN GÖĞÜS BÜYÜTÜCÜ KREM; içeriğinde bulunan karayılan yağı, kızıl yonca, tatlı badem yağı, sheabutter yağlarından dolayı göğüsleri sıkılaştırır toparlar büyümesini sağlar. Bu krem içeriğinde bulunan baklagiller tahılgiller ve hücre besleyici ürünler sayesinde göğüslerinizin doğal olarak hiçbir yan etkiye maruz kalmadan dört kutu kullanımda iki bedene kadar büyüdüğünü hissedeceksiniz. CAREFFIN Göğüs Dikleştirici, Sıkılaştırıcı, Çatlak Giderici Bakım Kremi : Bu krem içeriğinde bulunan shea butter, aleo vera, kakao yağı, tatlı badem yağından dolayı göğüs çatlaklarını azaltır, zayıflamadan , sık sık kilo alıp vermeden , düzensiz beslenmeden ve doğumdan kaynaklanan , genetik olarak göğüste oluşan çatlakların 1,5 – 2 ay içerisinde %50 ile %70 oranında azaldığı görülür. Kremin içerisinde bulunan A,E,B,C,S vitaminlerinden dolayı hücre yeniler, yeniden yapılandırır ve çatlaklar zamanla azalır. Etkisini 1 hafta da fark etmeye başlayacaksınız. Göğüsleriniz sıkılaşmaya başlayacak ve çatlaklarınız azalmaya başlayacaktır. Kremi gece sürdükten sonra özel olarak hazırlanmış parafinli sütyeni giymeniz etkisini hızlandıracaktır. Careffin ile; estetik ameliyat olmadan, ağrısız ve acısız kalıcı göğüs büyütmek ve dikleştirmek artık mümkün! CAREFFIN İLE 2 BEDEN BÜYÜK GÖĞÜSLER… Careffin Göğüs Büyütücü Bakım Seti’ni kullanmaya başladığınızdan itibaren 20 gün içinde göğüslerinizdeki değişikliği fark edeceksiniz… Düzenli kullanımda iki bedene kadar büyüme sağlayabilirsiniz. Ameliyatsız, ağrısız göğüs büyütmenin tamamen bitkisel formülünü sunan Careffin ile muhteşem göğüslerin keyfini çıkartın! Careffin ile artık destekli sutyenlerinizi çöpe atın! Silikonsuz dolgunluğun bitkisel formülüyle vücudunuzla barışın… CAREFFIN İLE DAHA DİK VE SIKI GÖĞÜSLER… Careffin Göğüs Dikleştirici ve Sıkılaştırıcı Bakım Seti’ni kullanmaya başladığınızdan itibaren 20 gün içinde göğüslerinizdeki değişikliği fark edeceksiniz… Düzenli kullanımda göğüslerinizin çok daha dik, sıkı ve toparlanmış olduğunu göreceksiniz. Ameliyatsız, ağrısız göğüs toparlamanın tamamen bitkisel formülünü sunan Careffin ile muhteşem göğüslerin keyfini çıkartın! CAREFFIN NASIL KULLANILIYOR? Hergün düzenlı olarak tek seferlik kullanım için hazırlanan kremi, göğüslerinize hafif masaj yaparak sürünüz. Parafinli sutyeni ürünün etkisini arttırmak için giyiniz. Nekadar üzün süre sütyeni giyerseniz etkisini o kadar çabuk farkedeceksiniz. Kremin cilde derinlemesine nüfuz edebilmesi için cildinizin temiz olmasında fayda vardır. Göğüs büyüklüğünüze göre krem kullanmanızda sakınca yoktur. Etkisini daha çabuk göstermesini sağlayacaktır. Tek seferlik kullanım için hazırlanan kremler eğer fazla geldiyese ertesi gün için buzdolabında saklayıp tekrar kullanabilirsiniz. Ürünümüzü göğüslerinizdeki dolgunlaşma, büyüme ve toparlanma arzu ettiğiniz miktara ulaşana kadar kullanabilirsiniz. 20 günlük kullanım sonucunda göğsünüzün yarım beden büyüdüğünü göreceksiniz. En iyi sonuçlar 2-3 ay DÜZENLİ kullanımdan itibaren alınmaktadır. Etken maddemizin testlerinde 6 aylık kullanımda 2 bedene varan büyüme oranları görülmüştür. SIKÇA SORULAN SORULAR… Careffin Parafinli sütyen ve Büyüme etkili bakım seti sağlık açısından güvenilir mi? Careffin, T.C. Sağlık Bakanlığı bildirimiyle yasal olarak üretilmektedir. Tamamen güvenilirdir. Yan etkisi var mı? Hayır. Careffin’ in hiçbir yan etkisi bildirilmemiştir. Tüylenmeye neden olur mu? Tüylenme benzeri bir yan etki bildirilmemiştir. Göğüslerimdeki değişikliği ne zaman fark ederim? Kullanmaya başladığınız ertesi gün farkı hissetmeye başlayacaksınız.20gün içinde göğüslerinizde yarım beden büyüme gerçekleşecektir. Daha iyi sonuc almak için en az 2-3 ay DÜZENLİ OLARAK kullanmanızı öneririz. Kozmetik ürünlerin etkisinin vücut yapısına, genetik özelliklere vb etki ve özelliklere göre değişebileceği unutulmamalıdır. Careffin sütyenini yıkayabilirmiyim? Sütyenin içinde bulunan göğüsü büyütmeye etkili parafinli ürün sütyen yıkanma durumunda etkisini kaybedeceğinden Careffin sütyenini düzenli olarak havalandırılması önerilmektedir.
Kalıcı Makyaj
Her sabah uyandığınızda ya da günlük yaşantınızda daha iyi görünmek mi istiyorsunuz? Çok küçük kaşlarla probleminiz mi var? Etkili bir göz makyajı için vaktiniz mi yok? Daha belirgin ve dolgun dudaklar mı istiyorsunuz? -Kalıcı makyaj, derinin altına mineral özünün en az şekilde aşılanması demektir. Tamamiyle suya dayanıklıdır. - Göz çevresi, kaş ve dudak kenarlarında başarı ile uygulanmaktadır. Bütün boyalar alerji testinden geçirilmiştir ve FDA onaylıdır. Üstelik uygulamadan hemen sonra günlük aktivitelerinize geri dönebilirsiniz. - Yeni getirilen özel bir alet ile gerek rekonstrüktif gerek estetik amaçlı kalıcı makyaj uygulanmasına başlanmıştır. Dudak kenarı, kirpik kenarı, kaş ve çeşitli bölgelerde başarı ile uygulanmaktadır. Bu boyamalar ileride istenmediği taktirde özel lazer ile tekrar yok edilebilmektedir.
Freeze El Ve Ayak Bakımı
Tüm ağırlığımızı taşıyan ve ayakkabıların içine esir ettiğimiz,vücudumuzun en ağır işçileri olan ayaklarımıza gereken önemi veriyor muyuz? Tria Güzellik Merkezi ayak sorunlarında modern teknoloji ile çözümler sunmaktadır. Ellerinizi Tria nın sizler için kurmuş olduğu yepyeni el bakımı kabinindeki uzmanın ellerine bırakın… TRİA Güzellik Merkezi El ve Ayak Bakımı Kabin Uygulama Programları: - Nasır ve Çatlaklar - Batık Tırnak - Tırnak deformasyonları - Diyabetli Ayak bakımı - Mantar - Terleyen / Üşüyen Ayaklar - Yaşlılıkta Ayak bakımı - Rutin Ayak Bakımı - El ve Ayaklar İçin Wellnes Bakımı - Doğal Tırnak ve El Bakımları - Tırnak Modelasyonu
Imbody
Vücudunuzda bulunan yağ, yağsız doku, su miktarı, beden kitle indeksi ve bazal metabolizma hızı ölçülür.
Elektromanyetik İndüksiyon Regülasyonu – Pasif-Aktif İndüksiyon
İndüktans elektromanyetizma ve elektronikte bir indüktörün manyetik alan içerisinde enerji depolama kapasitesidir.
Elektro Dermal Analiz
Elektro Dermal tarama cihazlarının tamamının temel konsepti, 1940′lı yıllarda insan bedeninin elektriksel direncinin homojen olmadığını ve insan vücudunda elektriksel alanlar olarak gösterilebilecek meridyenler olduğunu keşfeden Dr. Reinhardt Voll’ün buluşuna dayanıyor. Bunun dışında Voll, derinin, dışına doğru bir yarı iletken olduğunu gösterdi. 1950′li yıllara kadar Voll, derinin üzerinde klasik Çin meridyeninin 12 hattını takip eden en az 1000 adet nokta olduğunu öğrenmişti. Voll, bu noktalardan her birini Ölçüm Noktası (Measurement Point-MP) olarak adlandırdı. Fritz Werner adlı mühendis ile çalışan Voll, her akupunktur noktasında derinin direncini ölçen bir cihaz geliştirdi. Cihaz, “Galvanic Skin Resistance (GSR)” olarak adlandırılan bir tekniğe göre yapılandırılmıştı. Bu, “Point Testing” (Nokta Testi) olarak adlandırıldı. 1953 yılında, Voll usulüne göre elektro akupunkturu olarak bilinmeye başlayan işlemi (EAVJ) kurdu. Bu işlem iki bölümden oluşuyordu: 1. Birinci bölüm nokta test işleminden oluşur. Seçilen akupunktur noktalarından iletkenlik ölçümü yapılır. 2. İkinci bölüm, geri bildirim ilacı kullanılarak nokta ve iletkenlik arasında bir dengenin kurulması. Bu işlem İlaç Test işlemi olarak adlandırıldı. 1950′li senelerde, Dr. Yoshio NAKATANI dâhil olmak üzere araştırmacılar derinin elektriksel iletkenliğini incelediler. Derinin birçok özelliğinin yanı sıra esnekliğini, direncini, geçirgenliğini ve kimyasını incelediler ve derinin belli noktalarında çok daha az bir deri direnci (daha fazla iletkenlik) olduğunu tespit ettiler. Normalde derimiz 2-4 milyon Ohm’luk bir dirence sahip ancak sağlıklı bir kişinin belli iletken noktalarında direnç sadece 100.000 Ohm. Bu noktalar, klasik akupunktur noktalarına eşdeğer. Daha sonra bu akupunktur noktaları araştırıldı ve “bilgi erişim pencereleri” olarak görülmeye başlandı. Belli bir organın sağlık durumunun, meridyen (ölçüm noktaları) boyunca ölçüm noktalarında iyon konsantrasyonlarını etkileyeceği varsayımı ortaya atıldı. Bir organın inflamasyonunun, iyon konsantrasyonunu artırabileceği ve iyon artışının elektron akışını hızlandıracağını ve böylece direncin artmasına neden olurken iletkenliğinde artabileceği düşüncesi ortaya çıktı. Diğer taraftan, bir organ dejenerasyonunda elektron akışları engellenecek ve direnç artacak, iletkenlik azalacaktı. Elektro Dermal analiz işlemi esnasında insan bedeni kapalı bir devrenin ayrılmaz bir parçasına dönüşüyor. İletkenlik devresi, test edilen vücudun iki alanına dokunuyor. İlk temas noktasında, topraklama elektrodu test edilecek karşı elin avucu içine alınıyor. İkinci aşamada, test çubuğu derinin üzerinde belli akupunktur veya iletkenlik noktalarına temas ettiriliyor. Bu kapalı devre tamamlandığında cihazın içinden çubuk aracılığı ile belirlenmiş bir elektrik akımı veriliyor. Sonra cihaz en alt noktadan en uç noktaya kadar iletkenliği ve iletkenlik noktasından en alt seviyeye kadar çubuk ile ölçüyor. Bu işlem ile dinamik bir iletkenlik değeri alınıyor. Donanım ve Kullanım elektro-dermal-analiz Elektro Dermal Tarama (EDS) ve Analiz (EDA), deri üzerinde farklı noktalarda (akupunktur) iletkenlik ölçümleri yapar bu temel ölçümleri saklar ve ölçüm değerlerini bir monitöre aktarır. Elektrik enerjisinin normal akışı kısaca bir mikro akım tarafından alınır ve iletkenlik tekrar ölçülür. Her akupunktur noktasından üç ölçüm alınır. En alt seviye, en üst iyileşme ve ikinci alt seviye. Bu kayıtlar baz ve balans testleri olarak adlandırılır. Kişi, kapalı sistemin topraklamasını teşkil ederken, cihaz bir mikro Ohm metre olarak işlev yapar. Teknik invaziv değildir ve kişiye herhangi bir zarar vermez. Cihaz 0 (en düşük iletkenlik) ile 100 (en yüksek iletkenlik) skalasında direnci okumak üzere kalibre edilmiştir. Akupunktur Noktasını Tespit Etme Akupunktur-nokta-tespit Vücuda çok düşük bir elektrik yükü vermekle akupunktur noktaları tespit edilir ve cildin elektriksel iletkenliği ölçülür. Akupunktur noktaları, çevre dokulara göre çok daha iletkendir (elektrik direnci daha azdır). EAV (Voll’e göre elektro akupunktur) test işlemi (veya MSA, Meridian Stress Assessment): Vücuda düşük voltajda bir elektrik yükü verilir ve akupunktur noktalarından iletilen elektrik akımının en hassas seviyesi ölçülür. Ölçüm seviyesi ile çeşitli organ sistemleri ve kas iskelet bölgeleri hakkında bilgi edinilir. Çeşitli stimuli verilebilir. Çeşitli akupunktur noktalarında oluşan herhangi bir değişiklik, tanıya yönelik faydalı bilgi verir.
Aura Ve Çakra Görüntüleme
Çakralar ve Enerji Kanalları tria-club-cakra İnsanların vücudunu çevreleyen elektromanyetik alana “Aura” denir. İnsan Aura’sı evrensel enerjiden beslenir ve sürekli olarak evrensel enerjiyle iletişimdedir. Aura’da 7 tane enerji merkezi bulunur. Bu enerji merkezlerine “Çakra” denir. Yaşamımızdaki her şey gibi Çakralarda ses, ışık, taşlar ve renklerle ilişkilidir. Çakraların insan bedeninde bir enerji merkezi/düğüm noktası olduğu hemen hemen tüm spritüel öğretilerde vardır. Bu öğretiler arasında değişik Yoga metotları, Hinduizm ve onunla ilişkili bazı doğu kültürlerini ve New Age akımının bazı bölümlerini sayabiliriz. Çakralar tarafından emilen yaşam enerjisi tüm vücuda dağılır ve bedenin yaşamını devam ettirmesini sağlar. Çakraların endokrin sistemi bezleri üzerine denk düştüğü anlaşılınca, batı dünyasında tıp alanında da kabul gören kavramlar olmuştur. Günümüz modern tıbbının endokrin sistemi üzerinde yaptığı çalışmalar, milattan önceki yıllarda doğu bilginlerinin yaptığı ve topladıkları bilgiler bu enerji merkezlerini oldukça iyi açıklamaktadır. Çakralar konusunda anlatılacak çok şey bulunmaktadır, çünkü bu enerji merkezleri bedensel, ruhsal ve zihinsel sağlığımız üzerinde önemli etkiler yapmakta ve ruhsal gelişimi belirlemektedir. Kendimiz ve evrenle olan uyumumuz çakraların çalışması ile direk ilgilidir. Tamamlayıcı ve Bütünsel Tıbbın birçok alanında yapılan çalışmalar temel olarak çakraların daha düzenli çalışmasına ve enerjilerinin dengelenmesine yöneliktir. Bir çakrada sorun oluşunca bu öncelikle çakra ile bağlantılı organları sonra tüm vücudu olumsuz olarak etkilemektedir. Hastalıkların nedeni de çakralardaki bloke olmuş, aşırı artmış ya da dengesini kaybetmiş olan enerji alışverişidir. Akupunktur, Bioenerji, Reiki, Yoga, Aroma Terapi, Doğal Taşlarla terapi gibi bir çok tedavi destek yöntemi çakraların daha sağlıklı olmasını sağlamak üzerine kurulmuştur. Çakraların sağlıklı bir şekilde çalışması bedensel, ruhsal ve zihinsel sağlık bütününü sağlayacaktır. Çakraların fizik bedene canlılık verdikleri ve insan tabiatının hem fiziksel hem de zihinsel yönlerinin birbirleri ile iletişiminde odak noktası oldukları belirtilir. Çin öğretilerinde ise ‘’chi’’ denilen yaşam enerjisini taşırlar. Buna ilaveten beş duyu ötesi algılama (altıncı his) gibi fonksiyonları da vardır. Hem empatik (başkalarının duygu, düşünce ve davranışlarını anlamak) hem de içgüdüsel reaksiyonlarımızda rol oynarlar. Yedi çakranın her birinin birçok ruhani niteliği vardır. 1. Çakra: Kök Çakra Birinci çakra Kundalini’nin bulunduğu sakrum kemiğinin altında yer alır ve başlıca niteliği masumiyettir. Kök çakrası fiziksel bedenin enerji kaynağıdır ve dünya ile olan bağlantımızı simgeler. Temel yaşam fonksiyonlarını sürdürme açısından bu çakra çok önemlidir. Kök çakra bedende bacaklar, ayaklar, kemikler, kalınbağırsak ve sinir sistemini kontrol eder. Aynı zamanda cinsellikle de ilgisi bulunmaktadır. Kök çakra kırmızı renk yayar. Kök çakranın elementi topraktır. Sağlıksız çalışan bir kök çakra bağırsak, bacak, omurga ve sinir sisteminde çeşitli sorunlara yol açar. Aynı zamanda kişinin zorluklarla mücadele edememesini, kendini güvende hissetmemesini ve dünya ile arasında uyumsuzluklar oluşmasına yol açacaktır. 2. Çakra: Sakral – Cinsellik Çakrası Erkeklerde penis ve kadınlarda klitorisin iki parmak üzerinde bulunur. Cinsel enerji ve zihinsel üretkenliği simgeler. Heyecan duyma, isteme, imajinasyon yeteneği, aile koruma ve maddiyat bu çakra ile bağlantılıdır. Elementi su, rengi ise turuncudur. Bedende böbrekler, idrar torbası, dolaşım sistemi, lenfatik sistem, üreme organları, anne sütü 2. çakranın etkisi altındadır. Cinsel sorunların çoğunun nedeni 2. Çakrada ki enerji dengesizlikleridir. Bu çakra yaşamda bir akıcılığın meydana gelmesine yardım eder. Fiziksel boyutta Swadhistan Çakra karaciğer, böbrekler ve karnın alt bölümünü kontrol eder. Çok fazla düşündüğümüz zaman, bu merkezin tüm enerjisi tükenir ve bu çakra tamamen dengeden çıktığında şeker veya kan kanseri gibi hastalıklar ortaya çıkabilir. 2. çakranın düzgün çalışması yaşamsal tıkanıklıkları da çözecektir. Ayrıca sanatsal yetenekler ve zihinsel üretkenlik düzgün çalışan düzgün çalışan sakral çakra ile söz konusu olabilecektir. Bu çakrada enerji blokajları yada dengesizlikleri olduğunda zihinsel üretkenlik kısırlaşacaktır. 3. Çakra: Solar Pleksus – Sindirim Çakrası Göbeğin yaklaşık iki parmak altında bulunur. Adına güneş sinir ağı çakrası da denir. Üçüncü çakra diğer insanlarla ilişkilerimizi, beğenilerimizi, toplumsal kimliğimizi, irademizi ve amaçlarımıza ulaşmakta kararlılığımızı simgeler. Kendini kontrol etme ve başarı isteği de 3. Çakra ile ilgilidir. Bedende ise karaciğer, sindirim sistemi, pankreası, 12 parmak bağırsağını ve dalağı etkiler. Göz ve görme ile ilgili fonksiyonlarda bu çakranın etkisindedir. Rengi sarı, elementi ateştir. 3. çakranın düzenli çalışması insan hayatı için oldukça önemlidir. Düzensiz çalışan bir üçüncü çakra sadece karaciğer, mide, bağırsak sorunlarına yol açmakla kalmaz aynı zamanda amaçlarımıza ulaşmamızda çok büyük engeller çıkartır. Yetersiz çalışan çakra yaşamsal istekleri dışlamak, otoriteye boyun eğmek, mücadelelerden kaçmak, bireyselleşmeyi reddetmek, sosyal yaşamdan kaçmak ve depresyon gibi sorunları da beraberinde getirecektir. Düzgün çalışan 3. Çakra ise uyumluluk, hedefleri iyi belirleme ve bunları takip etme, davranışları kontrol altında tutma, bağımsız hareket edebilme ve başarıya ulaşmayı sağlayacaktır. 4. Çakra: Kalp Çakrası Vücutta göğsün tam ortasında kalbin hizasında yer alır. Sevgi, şefkat, fedakârlık, duygusal bütünlük, kendini adayabilme, derin mutluluk gibi özellikleri simgeler. Bu çakra direk duygularla ilgilidir. Timüs bezi etkisindedir ve ürettiği hormon mutluluk hormonudur. Timüs, uyarıldığında salgıladığı hormonlar kişide haz ve mutluluk duygusu yaratır. Timüs bezi büyümeyi düzenler, bağışıklı sistemi hücreleri olan T hücreleri burada üretilir ve lenf sistemini kontrol eder. Vücutta kalp, sırtın üst kısmı, ciğerlerin alt kısmı, kan ve dolaşım sistemi fonksiyonları bu çakranın etkisindedir. Eğer vücudunuzda bu bölgelerde herhangi bir sağlık sorununuz varsa 4. çakranızda bir enerji blokesi, düzensizliği yada bu çakranın aşırı çalışması söz konusudur. 4. çakranın rengi yeşil ve pembe elementi ise havadır. Ayrıca dokunma duyumuzda bu çakranın etkisindedir. Kalp çakrası tüm çakraların merkezinde yer almaktadır ve diğer çakraları da önemli ölçüde etkilemektedir. Düzensiz çalışan 4. çakra duygusal sorunlar, bencillik, yalnızlık eğilimi yada sevgiye bağımlılık, soğukluk hatta kalpsizlik dediğimiz merhametsiz ve sevgisiz davranışlar oluşturacaktır. Birçok hastalık sevgisizlik ile başlamakta ve sevgi ile bitmektedir. Sevgi görmeden büyüyen çocuklar iler ki yaşlarda alkol, uyuşturucu bağımlılığından, şiddet eğilimine kadar birçok negatif durum yaşamaktadırlar. Bağımlılıkları olan insanların kalp çakralarında sorunlar bulunmaktadır. 5. Çakra: Boğaz Çakrası Vücuttaki yeri boyun ve boğaz arasındaki çukurdadır. Konuşma yeteneğimizi, ses tellerimizi, dürüstlüğü, düşüncelerimizi ve duygularımızı doğru ve açık olarak anlatma yeteneğimizi bu şakra simgeler. İnsan vücudunda boyun, boğaz, çene, ses telleri, bronşlar, ciğerlerin üst kısmı ve kollar bu çakranın etkisindedir. Tiroit bezi de bu çakra ile ilgilidir. Tiroit bezinin vücudun gelişiminde oynadığı önemli rol ve yiyeceklerin enerjiye dönüşüm hızını düzenlemekteki işlevi göz önüne alınırsa 5. çakrada ki bir enerji dengesizliğinin ne gibi sonuçlar oluşturacağı daha iyi anlaşılabilir. Eğer bu bölgelerde ya da konularda bir sağlık sorunu yaşıyorsanız 5. çakranızda bir enerji blokajı, dengesizliği ya da aşırı çalışması gibi bir sorun var demektir. Beşinci çakranın yaydığı renk açık mavidir. Aynı zamanda işitme duyusu da bu şakra ile ilgilidir. Duygularımız, düşüncelerimizi, isteklerimizi kısacası kendimizi doğru ve cesur bir şekilde ifade etmemiz düzgün çalışan bir 5. çakra ile mümkün olacaktır. Eğer 5. çakrada herhangi bir enerji dengesizliği varsa kişinin ifade etme yeteneği gelişmemiştir, kekeleme olabilir, yalan söyleme alışkanlığı gelişebilir, konuşma esnasında ses zorlukla çıkabilir veya utangaçlık gelişebilir. 6. Çakra: Alın Çakrası Vücutta alnın ortasında iki kaşın arasında yer alır. Bu çakraya üçüncü göz çakrası da denir. Sezgi gücü, altıncı his gibi duyu dışı algılamalarımızı etkileyen bu çakradır. Vücutta ise duyu organlarını kontrol eder ve beyinle direk bağlantılıdır. Bu çakranın kontrol ettiği içsalgı bezi hipofizdir. Hipofiz temel salgı bezidir çünkü endokrin sistemindeki diğer salgı bezlerinin çalışmalarını kontrol eder. Diğer bezlerin uyumlu çalışması için hipofizde bir sorun olmaması gerekir. Yorgunluk, sinirsel hastalıklar, migren ve sinirsel iltihaplar 6. çakrada oluşmuş enerji düzensizliklerinden kaynaklanır. Bu çakranın enerjisinin bloke olması, düzensiz çalışması yada aşırı olması kişide sadece akıl ve mantıkla yaşama durumunu meydana getirir. Sezgiler ve iç görüler kaybolur. Yaşam sadece maddi istekler çerçevesinde döner, ruhsal gelişme reddedilir. Zihinsel olarak da belli bir konuya ya da düşünceye saplanıp kalma ve esnek olamama gibi durumlar ortaya çıkar. Düzenli çalışan 6. çakra sezgi gücünü arttırır, içten gelen sesler mesajlar haline gelir ve düşünceler gerçekleşmeye başlar. 6. çakranın rengi çivit mavisidir. 7. Çakra: Tepe Çakrası: Tepe çakrasına taç çakrada denir. Vücutta kafanın üstünde en yüksek noktada bulunur. Bu nokta bebeklerde bulunan ve sonradan kapanan bıngıldak dediğimiz bölümdedir. Tepe çakrası yüksek bilincimizle bağlantılıdır. Evrensel enerjiyi aldığımız yer taç çakradır ve bu çakra tamamen açıldığında diğer çakradaki tüm tıkanıklılar da çözülür. Sahip olduğumuz dinsel inançların gücü ve Yaradan’a teslimiyet bu çakra ile ilgilidir. Tepe çakra vücutta epifiz bezini etkiler. Epifiz bezinin tam olarak işlevleri bilim adamlarınca kesin olarak açıklanamamıştır ancak vücudun doğal dengesinin korunması konusunda çok önemli olduğu bilinmektedir. Düzgün çalışmayan 7. çakra korkular, kaygılar ve bütünlükten kopma duygusu verecektir. Yaşamda amaçsız olma ve kendini gerçekleştirememe de tepe karasıyla ilintilidir. Uyumlu çalışan tepe çakrası ise evrenle olan uyum sağlanır, kişi kendi içinde bütünlüğe ulaşır, ruhsal aydınlanma yaşanır. Tepe çakrasının rengi mordur. Aura Nedir? Katmanları ve Renkleri Nelerdir? tria-club-aura2 İnsanların vücudunu çevreleyen elektromanyetik alana Aura denir. Bu elektromanyetik alanın birçok önemli fonksiyonu vardır. Evrensel enerjiyi vücudumuza alarak yaşamımızı idame ettirmemizi sağlayan çakralar Aura’da bulunurlar. Aynı zamanda vücudun çevresini sarmış bir kalkan görevi yapar. Eğer sağlam ve güçlü bir Auramız varsa bize dışarıdan bir hastalığın yada negatif etkinin gelmesi düşünülemez. Ancak auramız zayıflamış veya yırtılmışsa negatif enerjilere ve hastalıklara çok daha açık hale geliriz. O halde auramızın güçlü ve sağlıklı olması fiziksel sağlığımız açısından çok önemlidir diyebiliriz.
Npl
İçsel değişim teknolojisi olarak başlayan nlp zamanla kişisel gelişimin tüm alanlarını kapsayan bir hale gelerek kişisel gelişimin yeni bir versiyonu olarak görülmeye başlanan bir teknolojidir. NLP’yi açıklarken NLP’yi oluşturan Neuro Lingustic Programming Kelimeleri içerir Neuro: Beş duyumuz ve bu duyularımızın yönetildiği beyin ve sinir sistemini ifade etmektedir.Duyu organlarımızla alınan mesajların beyin tarafından işlenerek belli düşünce ve düşünceler olarak ortaya konulması kısımdır.Yani düşünce ve davranışlarımızın kaynağı sinir sistemimizdir. Lingustic il kullanma şeklimizi ifade eder. İşletmelerde (takım çalışmasında) üyeler, enerjilerini sorun çözmeye, görev etkinliğine ve hedeflere ulaşmaya yönelik olarak kullanmalıdır. Liderler ise, üyelerin sahip olduğu kaynakları, işletmenin maksimum yararına olacak şekilde düzenlemelidir. Bunun için de, üyelerin bileşimi doğru etkilenmeli ve seçimlerine dikkat edilmelidir.
Hipnoz
Zihinsel olarak sağlıklı olan insanlar, karşılaştıkları olumsuz olaylar karşısında kendilerini toparlayabilir, olumsuzlukları hayatlarından çıkarabilir, kötü alışkanlıklardan veya toplum hayatında onları zor durumda bırakan problemlerinden kurtulabilir, zinde ve huzurlu bir zihin ile sağlıklı bir bedene kavuşarak mutlu, başarılı bir yaşam sürebilirler. Günümüzün problemleri, çocukluktan kalma takıntılar, stres gibi zihinsel sağlığımızı etkileyen , yardım almamızı gerektiren faktörlerden kendi zihnimizin kendi çabasıyla kurtulmamız mümkündür. Bilinçaltı bizim birçok bilgimizi saklar, sorunlarımızın neden olan problemlerin çözümlenebilmesi için zihin ve bilinçaltı arasında iletişim gerekir. Bu iletişim için hipnoz mükemmel bir yöntemdir. Hipnoz yöntemi ile : -Yeni yeme alışkanlıkları ile zayıflayabilirsiniz. -Yükseklik, uçak korkusu, sahne korkusu gibi fobilerden kurtulabilirsiniz. -Korkularınızı ve kekemeliği yenebilirsiniz. -Sigara ve madde bağımlılığından kurtulabilirsiniz. -Öğrenme isteksizliği, özgüven eksikliği, iç huzur ve denge, odaklanma, hafıza güçlendirme, stres ile başa çıkma eğitimleri hipnoz ile başarılmaktadır. -Sporcular için motivasyon, ders çalışma ve odaklanma eğitimi ve becerisi. - Korkularınızı ve psikolojik ağrılarınızı, sorunlarınızı yenerek pozitif bakış açısı ile hayatı sağlıklı bir zihin ve bedenle yaşamak. Her türlü diyet programı denedim ama başarılı olamadım, hipnoz bana nasıl yardımcı olacak? Hipnozla daha önce tanışmayan ve sağlıklı forma kavuşmak için her türlü diyeti yapan kişiler zaten daha öncesinden işkenceye dönen metotları denemiş oluyorlar. Diyet programlarını yaptığınızda siz beyninize “ben beceriksiz ve iradesizim” mesajını vermiş olursunuz. Bilinçaltınız yani beyniniz de size “madem sen bana inanmıyor beni küçük görüyorsun, nasıl olsa bir kaç ay sonra bu diyet bitecek ve ben sana bunun bir kaç kilo fazlasını aldırtacağım” der. Bu kısır döngü devam eder. Hipnoz beyninizle beraber çalışır. Örneğin; en çok yediğiniz ve yemekten keyif aldığınız şey çikolata, hamur işi, tatlılar ise; seanstan sonra önünüzde olsa bile bunları yemeyecek yerseniz bile bir dilimle büyük keyif alarak sağlıklı yaşamaya devam edeceksiniz. Ayda kaç kilo verebilirim? Ortalama 4-6 kilo arasında veriliyor. Hipnozla verdiğim kiloları seanslardan sonra tekrar alır mıyım? Hipnozla verdiğiniz kiloları seanslar bitse bile uzun yıllar geri almaz, sağlıklı bir şekilde formda kalırsınız. Herkes hipnoz olabilir mi? IQ´sü yerinde olan herkes hipnoz olabilir ve hiç bir yan etkisi yoktur. Başarı oranı nedir? Ortalama başarı oranı çok yüksek, %94 civarındadır. Yani her 100 kişiden 94´ü uzun yıllar sağlıklı, formda ve daha ince bedenlerde yaşamını devam ettiriyor. Ben çok kiloluyum hipnoz bende işe yarar mı? Ne kadar kilolu olduğunuz önemli değil, önemli olan “Ben artık zayıflamak, ideal kiloma kavuşmak istiyorum ama beceremiyorum” demeniz ve bunu gerçekten istemenizdir. Hipnozla zayıflama kaç seans sürüyor? Hipnozla zayıflama ortalama 4-5 seans sürüyor, ama ilk seanstan itibaren etkisini bariz bir şekilde görürsünüz. Hipnozdan sonra sevdiğim yiyecekleri yine yiyebilecek miyim? Örneğin; çikolatayı çok seviyorum bundan kurtulabilecek miyim? Hipnozdan sonra sağlıklı beslenmeye devam edeceksiniz. Çikolataya ‘Hayır’ diyemiyorsanız hipnozdan sonra en sevdiğiniz çikolata önünüzde olsa bile en fazla bir dilim yiyerek tatmin olacaksınız. Hipnozda bir diyet reçetesi veriyor musunuz? Hayır, hiç bir diyet verilmiyor. Yalnızca bol bol su içmeniz önerilir. HEDEFLEDİĞİNİZ KİLOYA ULAŞMAK SİZİNDE HAKKINIZ.
Batık Tırnak Tedavisi
Sert tırnağın yumuşak dokuyu sıkıştırıp tahriş etmesi sonucu oluşan iltihaplanma ve kronik yaraya tırnak batması denir. Genellikle ayaklarda ve birinci parmakta görülür. Tırnak batmasının sebebi nedir? En sık olarak hatalı ve derinden kesilen ayak tırnakları, İyi uymayan dar veya sivri burunlu ayakkabılar, Devamlı darbelere maruz kalan tırnaklar (sporcular, uçak hostesleri ve bütün gün ayakta çalışan kişiler), Hamilelik ve doğum sonrası dönemleri, Obezite (şişmanlık), Tırnakların mantar enfeksiyonu vs. Batan tırnağın etrafında şiddetli ağrı, şişme ve kızarıklık görülür ve bazen yaranın iltihaplanması ve yumuşak dokunun tepkisi ile tırnak kenarındaki doku da tırnağın üzerine doğru ilerler. TIRNAK BATMASINDA MEVCUT TEDAVİ YÖNTEMLERİ Günümüzde uygulanan tedaviler cerrahi müdahalesi, lazer tedavisi, fenol gibi kimyasal maddelerin kullanımı ve elektrikli cihazla “koterizasyon” adlandırılan yakma yöntemlerinden ibarettir. Bu yöntemler bazen oldukça yan etkili ve sorunlu, bazen ise yetersiz olup sıklıkla batma sorunu tekrarlanır. Tırnak çekimi sonrası hastaların büyük oranında yeni çıkan tırnakta tekrar batma meydana gelir, çoğu zaman ise tırnak deforme ve bozuk yapıda uzar; maalesef bu durumun tedavisi ve tırnağı eski sağlıklı yapısına geri getirilmek mümkün olmamaktadır. TIRNAK BATMASINDA "DOĞRU" TEDAVİ YÖNTEMLERİ Bantlı tel sistemi, 3TO tel sistemi, silikonlu tampon, VHO tel sistemi, altın tel sistemidir. Tüm bu sistemler, tırnak ile birlikte tırnak yatağını ve deformelerini de tedavi eder, batığın tekrarlamasını önler. NOT: Hastanın bu sorunu tekrar yaşamaması için, ayakkabı seçimi, tırnak kesimi ve tırnak bakımı ile ilgili hasta mutlaka bilgilendirilir.Rutin olarak hastaya medikal ayak bakımı uzmanları tarafından klasik bakımlar uygulanarak çeşitli ayak sorunları ve tırnak batması ortadan kaldırılmış olunur.
Diyabetik Ayak Bakımı
Diabetes mellitus (şeker hastalığı) kan şekerinin insülin hormonu tarafından dengelenememesi sonucunda ortaya çıkan bir tablodur. Bu tabloda hastanın kan şekerinin yüksek olması vücudun çeşitli organlarına zarar verir. Göz, böbrek fonksiyonları gibi önemli bozukluklarla beraber ayak problemleri de diyabetli hastalarda önemli sorunlar arasında yer alır. Diyabetin Ayakla İlgili Komplikasyonları: -Mantar enfeksiyonu -Nasır -İltihaplı şişme -Ayakta şekil bozuklukları -Derin veya yüzeyel ayak yaraları-Kemik enfeksiyonu (Osteomyelit) -Gangren Ayak Bakımında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar: -Evde, plajda çıplak ayakla yere basmayınız, ayağınıza mutlaka terlik giyiniz. -Ayaklarınızı her gün ılık suda yıkayınız. Yıkama sonrası özellikle parmak aralarınızı yumuşak bir havlu ile iyice kurulayınız. Bu kurulama özellikle parmak aralarında çıkan mantar enfeksiyonunu önleyecektir. -Kuruma ve çatlamalara karşı ayaklarınıza nemlendirici, alkol, parfüm içermeyen, ürea oranı en fazla %10 olan kremler sürebilirsiniz. -Çoraplarınızı her gün değiştiriniz. Ayağı sıkmayan pamuklu çorapları tercih ediniz. -Lastikli kısımlarının özellikle sıkmamasına dikkat ediniz. Tamir edilmiş yada dikilmiş çorapları giymeyiniz. Bunlar deri zedelenmelerine, tahrişe neden olabilirler. -Ayaklarınızdaki nasır ve sertleşmiş deri kısımları için asla kesici alet kullanmayınız. -Ayaklarınızı herhangi bir ısıtıcıda (soba, kalorifer, elektrikli ıstıcı vs.) yada sıcak su torbası kullanarak ısıtmayınız. Bu şekildeki ısıtmalarda farkında olmadan ayaklarınızda ciddi yanıklar oluşabilir. -Ayaklarınızı soğuk hisettiğinizde çoraplarınızı giyiniz. -Ayaklarınızı her gün (gece yatmadan önce olabilir) kontrol ediniz. Göremediğiniz kısımlara ayna yardımıyla bakabilirsiniz. Bu şekilde ayaklarınızda oluşan kesik, çizik gibi yaralanmaları, şişmeleri, cildin kuruluğunu, kızarıklık ve su toplanmalarını erken fark edip önlemini alabilirsiniz. -Ayağınızdaki sertlikler, nasırlar, tırnak sorunları için piyasada satılan kozmetik ürünleri uzmanınıza danışmadan kullanmayınız. -Dolaşım bozukluğuna neden olacağından, bağdaş kurarak veya bacak bacak üstüne atarak oturmayınız. -Düzenli ve iyi bir ayak bakımı alışkanlığı kazanınız. AYAKKABI SEÇİMİ Şeker hastaları yeni bir ayakkabıyı ilk günler iki saatten fazla giymemelidirler. Ayağı vuruk ve çarpmalardan korumak için önü kapalı ayakkabı veya terlik giyilmelidir. Ayağınıza uygun ayakkabılar seçin. Yeni bir ayakkabı ne dar, ne de bol olmalıdır. Önü sivri, yüksek topuklu ayakkabılardan sakının. Çıplak ayakla asla yürümeyin. Denizde, kumsalda, hatta evde dahi terlik kullanın. PARMAK ARALARINA GİREN TERLİK -SANDALET TİPİ AYAKKABI GİYMEYİN. AYAKLARINIZIN GÜN BOYU LASTİK AYAKKABILAR İÇİNDE NEMLİ BİR ORTAMDA KALMASINA İZİN VERMEYİN. UYGUN AYAKKABI Aynı ayakkabı her gün giyilmemeli, hatta aynı gün içinde ayakkabı değiştirilmesi denenmelidir. Ayakkabının şekli, ayağın şekline ne kadar uygun olursa vücut ağırlığı tüm ayak tabanına o kadar iyi yayılmış olur. Bu şekilde çıkıntılı bölgeler fazla yük altında ezilmekten kurtulur, nasırlaşma ve ülser oluşumunun önüne geçilir. Ayak tabanına çok katlı, hava kabarcıklı özel tabanlık yerleştirildiği takdirde, fazla ağırlık altında kalan ayağın çıkıntılı bölgeleri korunmuş olur. Podiatristler tarafından diyabetik hastaların ayaklarında özel ölçümler yapılarak, sinir uçlarının hasarı, cilt nem oranı, kan dolaşımının düzeni tespit edilerek, diyabetik hastası olan kişiye özel bakım belirlenir. Bu verilere göre kişiye özel tabanlık yapılabilir.
Tırnak Ve Deri Mantarı
Ayak mantar hastalığı, ayak parmakları arasında kaşınan ve acıyan deri ile kendini gösterir. Ayak derisi soyulur ve yüzey açık hale gelir. Mantar bulaşmış kısımlar (ya da ara bölgeler) genellikle beyaz renkli ve suludur. Ayaklar sıklıkla terli ve kokuludur. Tırnak mantarı, tırnak yatağının terden ve nemden dolayı boşalması ile tırnak yatağına yerleşir. Tırnak yatağına yerleşmiş mantar, tırnak yatağından arındırmadığında tırnak karanlık ve nemli ortamda olduğu için kendini besler, çoğalır, çoğaldıkça da tırnak yatağı deforme olur (daralma,büzüşme) Dolayısıyla da tırnak sarımsı bir renk alır, kalınlaşır ve kesmesi zorlaşır. Hastalığın erken dönemlerinde normal sağlıklı pembe renk kayboldukça, tırnağın dış köşesi hafif sarılaşır. Hastalık yayıldıkça tırnak sertleşir ve şekil değiştirir. Hastalıklı (mantarlı) doku tırnağa yerleştikçe tırnak kesilemeyecek kadar sertleşir. Zamanla roll-on şeklini alan tırnak, tırnak batmasına neden olur. Tüm tırnak, dokunulmaya karşı hassastır ve ayakkabı hatta çorap giymek bile acı verir. Tırnak yatağı mantardan arındırılarak koruma altına alınır. Şekli bozulmuş ve kalınlaşmış tırnaklar, tedavi boyunca özel kremler, spreyler ve tamponlar ile hem koruma altına alınır hem de eski sağlığına kavuşur. Hastaya tırnak mantarından korunma yöntemleri, ayak bakımı ve temizliği uzmanlar tarafından anlatılarak mantarın tekrarlamaması sağlanmış olur. Ağız yoluyla alınan ilaçlar veya mantarlı tırnağın üzerine sürülen cila gibi ürünler tırnak mantarının tedavi edilmesinde hiçbir rol oynamaz. Tırnak mantar hastalıkları, genellikle el ya da ayağın bir ya da iki tırnağında başlar. Daha sonra bütün tırnaklara yayılabilir.
Nasır Ve Özlü Nasırlar
Soft Corn Parmak Arası Nasır Yumuşak nasırlar, ayak parmaklarının arasındaki boşluklarda gizlenen, ağrılı, akıntılı sorunlardır. Bu problemde kişinin, ayak parmaklarında var olan şekilsel değişiklikler ayak parmak aralarının basınç altında kalmasına yol açar. Özellikle ucu sivri ve yüksek topuklu ayakkabı giyilmesi, ayak parmaklarının üzerine binen yükü arttıran bir faktördür. Kişinin ayaklarında çekiç parmak, bunion gibi problemler olduğunda ayak parmakları ayağın ön bölümünde sıkışır. Bu sıkışma, kemikteki bozulmuş yapının parmak arasındaki yumuşak dokuya bası yaparak açılmasına yol açar. Hard Corn-Nasır Nasırlar ayaklarda mevcut kemik deformiteleri, basma kusurları dolayısıyla ayakkabının cilt üzerine basınç yapmasından kaynaklanan sertleşmelerdir. Derinin üst tabakası sertleşir ve sertleşme altındaki dokuları irrite ederek aşağı doğru yapılanır. Sert nasırlar, çoğunlukla parmakların üzerine ve küçük ayak parmağının kenarına yerleşirler. Yumuşak nasırlar akıntıya yol açar mantar enfeksiyonlarına benzerler ve genellikle parmak aralarında sürtünen yüzeyler arasında gelişirler. Nasırların Sebepleri; • Ayağa uymayan ayakkabı giyimi en sık rastlanan sebeptir. Eğer ayakkabılar çok sıkıysa, ayağınızı artan bir basınçla sıkıştırırlar. Eğer ayakkabılar çok gevşekse, ayak kayabilir ve ayakkabı içinde sürtünme oluşur. • Çekiç parmak ve pençe parmak gibi ayak parmağı deformiteleri • Ayağın ön bölümünde basınç artışına neden olan yüksek topuklu ayakkabılar • Ayakta düztabanlık veya yüksek kavis gibi bir ortopedik problemler • Aşil tendon problemlerinde gelişen ayak basınç değer değişiklikleri nasır oluşumuna yol açabilir. Tedavilerinde; Nasır bakımında uygun olan freze uçları ile nasırlı bölge temizlenir. Hijyen kurallarına uygun olarak her freze ucu kişiye özel kullanılır. Uygulama sonrasında mutlaka sıcak hava strerilizatörlerin de steril edilerek bir sonraki uygulamaya hazır hale getirilir. Temizlenen bölge mutlaka korum altına alınır. Nasır bir basma bozukluğu olduğundan dolayı hastanın basma sorunu tespit edilir, hastaya uygun tabanlık önerilir. Ayakta Siğil Siğiller Genellikle ayak tabanında oluşmaya meyilli cilt lezyonlarıdır. Ayırıcı tanısında en önemli hastalık nasırdır. Ortopedi ve travmatoloji dalı uzmanları ayakta basma kusuruna bağlı olan nasır problemleriyle ilgilenirler. Siğil sorunuyla karşılaşıldığında dermatoloji uzmanlarına yönlendirme yapılır. Gerekli medikal tedavi bu hekimlerce planlanmaktadır. Siğillerin çok büyük bir bölümü viral enfeksiyonlara bağlı olarak gelişmektedir. Tedavilerinde; cryoterapi (soğuk nitrojenle yakma) kimyasal debridman (ilaçla bölgenin yakılması) vb teknikler kullanılmaktadır. Ayakta oluşan siğillere sadece podiatristler ve dermatoloji uzmanları müdahale edebilir.
Çatlak Topuk
Topuk çatlakları en sık rastlanan ayak problemlerinden biridir. Özellikle bayanlar için görsel olarak rahatsızlık verirken, bazen de ağrı problemine neden olurlar. Topuk çatlakları kolaylıkla mikroorganizmalara giriş kapısı oluşturur. Cildi kuru olan kişiler, topuk çatlaklarına daha fazla eğilim gösterir. Özellikle topuktaki nasır şeklindeki kalınlaşmalar, yürümenin neden olduğu travma ile çatlayabilir. Deri altındaki yağ dokusu vücut ağırlığının altında kaldığında, ayak derisini yana doğru genişleterek çatlamaya neden olur. Sağlıklı bir kişide bu çatlaklar fazla problem oluşturmazken, şeker hastalığı, dolaşım bozukluğu olan kişiler ve kronik hastalığı olan kişilerde enfeksiyon riskini arttırarak önemli problemlere neden olabilmektedirler. Çatlak topuklar görsel olarak sorun oluşturduğu gibi anatomik yapıda bir bozukluk olduğunun da habercisidir. Basınç fonksiyonun hatalı olması bel fıtığı, boyun fıtığı, diz ağrıları, eklem ağrıları gibi rahatsızlıkların işaretidir. Podiatri Akademisinde 3D cihazlar ile basınç analizi yapılarak kişiye özel tabanlık uygulaması yapılarak bu sorunlar ortadan kaldırılmış olunur. ( Ciddi anatomik sorunlarda ortopedi uzmanına yönlendirilir). Topuklarda çatlak bulunması durumunda ayak sağlığı uzmanına başvurulduğunda aşağıdaki tedaviler uygulanabilir; Çatlağa neden olabilecek etkenler araştırılmalı ve önlem alınmalıdır. Eğer mantar enfeksiyonu var ise tedavi edilmelidir. Medikal bakım yapılarak ölü deri arındırılır. Uygun nemlendiriciler kullanılır. Özellikle rahat ayakkabılar tercih edilmelidir. Gerekirse koruyucu tabanlıklar kullanılmalıdır.
Kişiye Özel Tabanlıklı Uygulamalar
Kişiye Özel Tabanlık Nedir? Kişiye özel tabanlık hastaların ayaklarından alınan özel ölçümler sonrasında , hastalığa yönelik olarak ayağın anatomik yapısına tam olarak uygulanan tabanlıktır. Normal tabanlıklardan farklı olarak hazırlanmış bu tabanlık kişinin problemine yöneliktir. Başka bir hastalıkta ya da aynı numara ayakkabı giyen bir başka kişi tarafından kullanılamaz. Tabanlıklar Hangi Hastalıklar da Kullanılır? Düztabanlık Ön ayak problemleri Arka ayak problemleri İçe- Dışa basma problemleri Halluks Valgus Aşil tendon problemleri Topuk Dikeni ( Plantar Fasciitis ) Kişiye özel tabanlık uygulaması yapılırken, tabanlıkta kullanılacak materyal kişinin aktiviteleri, diyabet hastalığı, kilosu, ayak terleme sorunları göz önüne alınarak seçilir.
ARINMA
Negatif İyon Temizliği İle Ayak Detoksu
2003 yılında Nobel ödülü almış iki Japon bilim adamının icadı (Negatif İyon temizliği) olan, % 100 doğal ve güvenli ayak detoksu cihazı ile vücuttaki toksinlerin birkaç seansta ayaklarınızdan atılmasını sağlıyor. İyonlaşma Teorisi İyon, bir elektron kazanmış veya kaybetmiş olan ve zıt elektrik yüklü partiküllere bağlanabilen ve onları yüksüz hale getirebilen manyetik bir alan oluşturan yüklü bir atomdur. Bu nötr hale gelmiş partiküller osmoz olarak adlandırılan süreç yoluyla vücuttan çıkarılır. Osmoz, partiküllerin düşük yoğunluktaki bir bölgeden yüksek yoğunluktaki bir bölgeye hareketini tarif etmekte kullanılan bilimsel bir terimdir. Bu durumda yüksek yoğunluk, üniteyi çalıştırırken düzeneğin su içine yerleştirilmesiyle meydana getirilen iyon alanına işaret eder. Güç kaynağı düzeneğe düşük düzeyli direkt bir akım iletirken düzenek, ellerin, ayakların veya vücudun yanına suyun içine koyulur. Bu, düzeneğin içindeki metallerin su ve tuz ile birlikte suyun içindeki oksijen ve hidrojeni ayırma yoluyla pozitif ve negatif olarak yüklenmiş iyonlar üretmesine neden olur. Pratisyen, turnusol kâğıdı (pH belirteci) veya kas testi kullanarak polarite ayarını belirler. İyon Temizleme yoluyla üretilen iyonların vücudun içinde yolculuk ederek kendilerini bir sürü toksik maddeye bağladığını, böylece onların pozitif veya negatif yüklerini nötrleştirdiğini düşünüyoruz. Hayat boyu vücutta birikmiş olan toksinlerin neden olduğu acıyı ve diğer belirtileri (belirtilere toksik birikmesinin neden olduğu varsayılarak) azaltmak mümkün olabilir. İyon Temizleme detoksifıkasyon sürecinin uzun süre etkili olması, kişinin yapmaya istekli olduğu diğer yaşam-destekleyici değişikliklere bağlıdır. Vücut Dengesi ve Temizliği için İyon temizleme nedir? İyonlar, elektron kaybetmiş ya da kazanmış atom veya moleküllerdir (Serbest radikaller eşleşmemiş elektronlardır). Eğer atomlar veya moleküller elektron kaybederlerse, pozitif olarak yüklenmiş iyonlar olurlar. Eğer elektron kazanırlarsa, negatif olarak yüklenmiş iyonlar olurlar. Pozitif ve Negatif iyonun Anlamı İyon Temizleme tartışmalarında pozitif ve negatif, kimyasal olaylardan ziyade elektriksel olaylarla ilgilidir. İyon Temizleyici pozitife ayarlandığında, akım pozitif kutba yöneltilir ki bu durum, suyun içinde daha çok negatif iyon üretilmesiyle sonuçlanır. Bu yüzden pozitif bir polarite, kan pH’ını asitlikten alkaline doğru yükselttiğine inandığımız negatif bir iyon akışı meydana getirir. İyon Temizleyici negatife ayarlandığında, akım negatif kutba doğru yöneltilir ki bu durum suyun içinde daha çok pozitif iyon üretilmesiyle sonuçlanır. Bu yüzden negatif polarite, kan pH’ını alkalinden asitliğe doğru düşürdüğüne inandığımız pozitif bir iyon akışı meydana getirir. Günümüz koşulları göz önüne alındığında insanların yaklaşık olarak %95′i asidite durumu yaşar; yani vücutları aşırı miktarda hidrojen iyonları içerir ve kan pH’ları 7.45′den daha düşüktür. Bu insanlar negatif olarak yüklenmiş yüksek yoğunluktaki iyonlara maruz bırakılmaktan çok yarar göreceklerdir. tria-club-ayak-detoksu2 İşlem esnasında yapılan dâhili temizlik, toksin atılımını, karaciğer detoksifikasyonunu kapsamakta, böylece vücutta sıvı birikimi oranının azalmasına, iltihapların giderilmesine, hafızanın gelişmesine, mükemmel mesane kontrolüne, kilo kontrolü, zayıflama, daha dengeli bir iç pH değerine, daha güçlü bir immün sistemine sahip olunmasına yardımcı olur. Ayrıca baş ağrıları, gut ve artrit ağrılarında önemli ölçüde bir azalma görülür. Refleksolojide inanıldığı gibi her ayak aslında, vücudunuzun onun aracılığıyla kendisini bedenin birçok kısmında biriken toksik atıklardan ve ağır metallerden arındırmaya çalıştığı bir kanaldır. Ayağınızın tabanı, 60′dan fazla refleksoloji noktası içerir, bu da vücudunuzda enerjik olarak oldukça aktif bir yer olduğu anlamına gelir. İyon Temizliği Renk Görünüm Tablosu tria-club-ayak-detoksu3 Uygulama yapılan suda pozitif ve negatif iyonlar neredeyse mükemmel bir dengededir. Vücudun yaklaşık %70′i sudan oluştuğu için su ile etkileşime girme yeteneği çok yüksektir. Uygulama esnasında ayaklarda ki gözenekler vasıtasıyla suyun titreşimsel frekansı manyetik ve elektriksel alanların birbirini etkilemesinden dolayı vücudun titreşimsel frekansını etkileyecektir. Dolayısıyla, İYON HÜCRE TEMİZLİĞİ ünitesi en iyi detoks ürünlerinden biridir. Son derece harika ve doğal bir tedavi destek aracıdır. Acısızdır, ilaç içermez ve zararlı yan etkilere sahip değildir.
Ozon Sauna (Yakında Hizmete Girecektir)
Bağışıklık sistemini canlandırır, Aşırı yorgunluk, bitkinlik ve mental yorgunluğu giderir, Vücuda zindelik ve enerji sağlar, Depresyon ve stresi azaltır, Kaslardaki laktik asidi giderdiğinden gevşeme ve rahatlama sağlar, Derideki bu iyileşme iç organların fonksiyonlarında da iyileşme sağlar Zayıflama ve kilo vermeye yardımcı olur, Dernin sıkılaşması, cildin güzelleşmesini sağlar, Toksinlerin atılmasına yardımcı olur, Deri gözeneklerinin açılması sağlanır, vücut oksijence beslenir, Anti-Aging (geriye yaşlanma) etkisi vardır, yaşlanma etkilerini azaltır Mantar, selülit ve varis problerinin giderilmesine katkı sağlar.
Gıda Detoksu (Yakında Hizmete Girecektir)
Raw ve vegan yiyeceklerden oluşan, kilo vermeyi destekleyen arınma ve anti-aging programıdır.